MAHKEMESİ : BANDIRMA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 15/11/2012NUMARASI : 2011/191-2012/386Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, tetkik hakimi .. ..’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp, düşünüldü; -KARAR-Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; mirasbırakan E..C..n çekişme konusu 560 parsel sayılı taşınmazı 04.10.1974 tarihli akitle, 1335 parsel sayılı taşınmazı ise 15.10.1998 tarihli akitle satış suretiyle oğlu davalı Y.. C..’e temlik ettiği, öte yandan, aynı murisin maliki olduğu 442 parseli de 10.02.1986 tarihli akitle oğlu Yalçın’ın eşi olan gelini A.. C..’e satış suretiyle devrettiği anlaşılmaktadır.Davacının, anılan temliklerin mirasçıdan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açtığı, mahkemece, 15.11.2011 tarihinde 442 parsel hakkında açılan davanın tefrikine karar verildiği dosya kapsamı ve noksanın tamamlanması yoluyla getirtilen kayıt ve belgelerden, dava dışı mirasçı A..C.. tarafından davalı Y.. C.. aleyhine 03.05.2011 tarihinde, eldeki davaya konu aynı taşınmazların mirasbırakan E.C..tarafından davalı Y.. C..’e temlikinin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu iddiasıyla iptal ve tescil istekli dava açıldığı, Bandırma 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/159 esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne ilişkin olarak verilen kararın, Dairenin 12.09.2013 tarih, 2013/9922 esas, 2013/12491 karar sayılı ilamı ile “eksik araştırma ve mirasbırakanın temlikleri nedeniyle görülmekte olan diğer davaların birleştirilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulduğu, bozma sonrası aynı mahkemenin 2014/346 esas sayılı numarasını alan davanın derdest olduğu, dava dışı mirasçı Ayçin Cantürk’ün, 442 parsel bakımından davalı A.. C.. aleyhine de temlikin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu iddiasıyla iptal ve tescil istekli davayı 05.05.2011 tarihinde açtığı, Bandırma 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/164 esas sayılı dosyasında davanın derdest olduğu, eldeki davada aynı taşınmaz bakımından tefrik edilen dosyanın da bu dosya ile birleştirildiği anlaşılmaktadır.Bilindiği gibi, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 166. maddesi hükmü gereğince, aralarında bağlantı bulunması, biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek durumda olması halinde davaların birleştirilmesine karar verilmesi gerektiğinde kuşku yoktur.Somut olayda, eldeki davada verilecek karar ile aynı taşınmazlar hakkında diğer mirasçının aynı hukuksal nedenle açmış olduğu davalarda verilecek hükmün birbirini etkileyecek nitelikte bulunduğu açıktır. Hal böyle olunca; Bandırma 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/346 esas sayılı ve Bandırma 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/164 esas sayılı davaları ile eldeki davanın birleştirilmesine karar verilmesi, anılan dosyaların birlikte değerlendirilmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir. Davalı Yalçın’ın bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle ( 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3. maddesi aracılığıyla) 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre işin esası bakımından şimdilik inceleme yapılmasına yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 02.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.