Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15399 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 11892 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 06/04/2010NUMARASI : 2010/64-2010/187Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece bozma ilamına uyularak davanın kabulüne, dahili davalı hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına ilişkin olarak verilen karar davacı vekili ile davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Davacı vekili, Hazine'ye ait 904 parsel sayılı taşınmazın 207.492 m²'lik bölümünün kamu alanı olarak kullanılmak üzere Seyhan Belediyesine bedelsiz olarak terkedildiğini ve özel mülkiyete konu yapılması halinde tekrar aynı şartlarla geri iade edileceği yönünde sicil kaydına şerh verildiğini, ancak anılan belediyenin kamu alanı olarak kullanılmak üzere ayrılan bu yeri imar uygulamasına tabi tutarak imar parsellerine ayırmak suretiyle özel mülkiyet haline dönüştürdüğünü, bu işlemin yolsuz tescil niteliğinde olduğunu ileri sürerek, çekişmeye konu yapılan taşınmazların davalı adına olan kayıtlarının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı davaya dahil edilmiştir. Davanın kısmen kabulüne dair verilen son karar, davacı vekili ile davalı Seyhan Belediye Başkanlığı vekilinin temyizi üzerine Dairece; “... Hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda işlem yapılarak yazılı şekilde karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak, davada husumet kendisine tevcih edilmeyen Adana Büyükşehir Belediyesi'nin dahili dava yoluyla davaya iştirak ettirildiğini, bir kimseye dahili dava yoluyla taraf sıfatı verilmesine imkan bulunmadığı, o halde, usulü dairesinde davada taraf olmayan yönünden aleyhine ve lehine hüküm kurulamayacağı gözetilmeksizin 4777 ada 1, 4781 ada 1 ve 4793 ada 1 parsel sayılı taşınmazlardaki Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığının paylarının da iptaline karar verilmesini isabetsiz olduğu ” hususlarına değinilerek bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak davanın kabulüne, dahili davalı hakkında hüküm kurulmasına yerolmadığına karar verilmiştir.Ne var ki; temyiz aşamasında davalı Seyhan Belediyesinin; 5747 Sayılı Yasa ile Çukurova Belediyesinin kurulduğunu ve dava konusu yapılan alanın kurulan bu belediyenin sınırları içerisinde kaldığını iddia etmesi karşısında, eksiğin tamamlanması yoluyla evrak arasına alınan yeni tarihli tapu kayıtlarından, yargılama sırasında çekişme konusu parsellerin bulunduğu alanda 27.03.2009 tarihinde yeni bir imar uygulaması yapıldığı ve davalı belediyeye ait taşınmaz ve payların yeni imar parsellerine gittiği ve bu yeni imar parsellerinin de müstakil veya paylı olarak tashihen devre istinaden Çukurova Belediyesi adına tescil edildiği görülmektedir. Bilindiği üzere; dava açıldıktan sonrada sınırlayıcı bir neden bulunmadığı takdirde dava konusu malın veya hakkın üçüncü kişilere devredilebilmesi tasarruf serbestisi kuralının bir gereği, hak sahibi veya malik olmanın da doğal bir sonucudur. Usul Hukukumuzda da ayrık durumlar dışında dava konusu mal veya hakkın davanın devamı sırasında devredilebileceği kabul edilmiş 1086 sayılı HUMK' nin l86. ve 6100 sayılı Yasanın 125. maddesinde dava konusunun taraflarca üçüncü kişiye devir ve temliki halinde yapılacak usulü işlemler düzenlenmiştir. Anılan düzenlemeye göre iki taraftan biri dava konusunu (müddeabihi) bir başkasına temlik ettiği takdirde diğer taraf seçim hakkını kullanmakta dilerse temlik eden ile olan davasını takipten vazgeçerek davayı devralan kişiye yöneltmekte, dilerse davasına temlik eden kişi hakkında tazminat davası olarak devam edebilmektedir.Bu usul kuralının kendiliğinden (re'sen) gözetilmesi gerektiği de açıktır. Hal böyle olunca, öncelikle çekişme konusu taşınmazların yargılama sırasında devredildiği gözetilerek HMK'nın 125. maddesi hükmü uyarınca usuli işlemlerinin yerine getirilmesi, ondan sonra, yargılama devam ederken yapılan yeni bir imar uygulaması ile iptal ve tescili istenen belediye paylarının yeni imar parsellerine gittiği gözetilerek bu doğrultudaki delillerin toplanması ve sonra varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Taraf vekillerinin belirtilen nedenlerle temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 07.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.