Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15388 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 12411 - Esas Yıl 2014





İMAHKEMESİ : KANGAL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 09/04/2014NUMARASI : 2013/290-2014/123 Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ....un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu kaydında yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkin olup, mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacı, kayden maliki olduğu 101 ada 8 nolu parsel sayılı taşınmazda adının “Ali” ve dayanak belgelerinde de doğum tarihinin 1341 olarak yazıldığını, nüfus kaydında ise “1923 doğumlu M... oğlu B... şeklinde kayıtlı bulunduğunu ileri sürerek tapu kaydının nüfus kaydına uygun olarak düzeltilmesi isteği ile eldeki davayı açmıştır. Bilindiği üzere; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382/1 maddesinde; “Çekişmesiz yargı, hukukun mahkemelerce, aşağıdaki üç ölçütten birine veya birkaçına göre bu yargıya giren işlere uygulanmasıdır” hükmüne yer verilmiş; bu ölçütler ise ilgililer arasında uyuşmazlık olmayan haller, ilgililerin ileri sürebileceği herhangi bir hakkın bulunmadığı haller ve hakimin re’sen harekete geçtiği haller olarak ifade edilmiştir. Kanunda çekişmesiz yargı işlerinin neler olduğu önce genel çerçevesi belirlenerek, daha sonra da mümkün olduğunca sayılarak belirtilmiştir. Ancak bu sayma sınırlı olmadığından yasa maddesinde sayılmayan fakat çekişmesiz yargı ölçütlerini taşıyan diğer işlerin de çekişmesiz yargı işi olarak kabulü gerekir. Yani, 382. maddede sayılmamakla beraber çekişmesiz yargının ölçütlerinden birini veya birkaçını taşıyan bir iş de çekişmesiz yargı işi olarak değerlendirilebilir. Tapu kayıt maliki ile davacıların miras bırakanın aynı kişi olduğunun tespiti davalarında, davacı ile hasım gösterilen Tapu Müdürlüğü arasında bir uyuşmazlık yoktur. Tapu Müdürlüğü davada sadece yasal hasım olarak yer almaktadır. Gerçekte de davada taraf değil, sadece ilgili vardır. İlgililerin uzlaşması halinde çekişmenin ortadan kalktığından söz edilemez veya bu davalarda ilgili tarafın davayı kabulü sonuç doğurmaz. Taraflar arasında bu anlamda gerçek bir çekişmenin varlığı söz konusu değildir. Bunların yanında, uygulamada davanın kabulüne karar verilmesi halinde dahi yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmakta, Tapu Müdürlüğü yargılama giderlerinden ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamaktadır. Bütün bu değerlendirmelere göre; tapu kayıt maliki ile davacının miras bırakanlarının aynı kişi olduğunun tespiti davaları da 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382. maddesinde belirtilen çekişmesiz yargı işlerinden sayılmalıdır. Halen yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 383. maddesine göre de, çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemeleridir. Bu itibarla, çekişmesiz yargı işi olan tapu kayıt maliki ile davacıların miras bırakanlarının aynı kişi olduğunun tespiti davalarına sulh hukuk mahkemelerince bakılması gerekir. Anılan yasanın 114/1-c ve 115. maddeleri gereğince, görev dava şartlarından olup mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmalıdır. O halde, yukarıda açıklanan ilke ve olgular gözetildiğinde, tapu kaydında yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesine yönelik istek bakımından davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülemeyeceği kuşkusuzdur. Hal böyle olunca; mahkemece, dava şartının yokluğu nedeniyle davanın görev yönünden reddine, dosyanın görevli sulh hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken davanın esastan sonuçlandırılması doğru değildir. Davalının bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 02.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.