Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1537 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16364 - Esas Yıl 2013





Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar davalı vekilince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hâkimi .... raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Dava, tapu kaydında düzeltim isteğine ilişkindir. Davacı vekili, çekişme konusu 506 parsel sayılı taşınmazda 770/67200 hissenin Mustafa kızı Mihrile adına, 770/67200 hissesinin ise Mustafa kızı Hatice adına kayıtlı olduğunu, ancak Mihrile ile Hatice'nin aynı kişi olduğunu belirterek, Mustafa kızı Mihrile ile Mustafa kızı Hatice'nin hisselerinin tevhidi ile 1540/67200 hisse olarak Mustafa kızı M.. B.. adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, tapu kayıtlarının nüfus kayıtlarına uygun olarak düzeltilmesi gerektiği iddiası yönünden davanın kabulüne, tevhit talebi yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Bilindiği üzere, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 382/1. maddesinde; "Çekişmesiz yargı, hukukun, mahkemelerce, aşağıdaki üç ölçütten birine veya birkaçına göre bu yargıya giren işlere uygulanmasıdır" hükmüne yer verilmiş; bu ölçütler ise ilgililer arasında uyuşmazlık olmayan haller, ilgililerin ileri sürebileceği herhangi bir hakkın bulunmadığı haller ve hakimin re’sen harekete geçtiği haller olarak ifade edilmiştir. Kanunda, çekişmesiz yargı işlerinin neler olduğu önce genel çerçevesi belirlenerek, daha sonra da mümkün olduğunca sayılarak belirtilmiştir. Ancak bu sayma sınırlı olmadığından, kanun maddesinde sayılmayan fakat çekişmesiz yargı ölçütlerini taşıyan diğer işlerin de çekişmesiz yargı işi olarak kabulü gerekir. Başka bir deyişle, 382. maddede sayılmamakla beraber çekişmesiz yargının ölçütlerinden birini veya birkaçını taşıyan bir iş de çekişmesiz yargı işi olarak değerlendirilebilir. Tapu kayıtlarında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi işleri de 6100 sayılı HMK'nın 382. maddesinde belirtilen çekişmesiz yargı işlerinden sayılır. Kaldı ki, 382. maddenin 2-ç/1 fıkrasında "Taşınmaz üzerinde taraf oluşturulmasına ve hak ihlaline sebebiyet vermeyecek düzeltmelerin yapılması" da çekişmesiz yargı işi sayılmıştır. Somut olayda; davacının 17.01.1986 tarihli kadastro işlemine istinaden taşınmazda pay sahibi olduğu, bu işlem ile Mustafa kızı Mihrile, Mustafa kızı Hatice ve Mustafa kızı Münife adına ayrı ayrı 770/67200'er payın isabet ettiği, ayrıca Çatalca Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 1995/924 esas sayılı veraset iptaline ilişkin kararında, davacının mirasbırakanı Raife'nin ölümü ile geriye eşi Mustafa ve çocukları, Münife ile Mihriye Hatice'nin kaldığı anlaşılmaktadır. Bununla birlikte, tapu kaydında Mustafa kızı Mihrile ile Mustafa kızı Hatice şeklinde yazılı kayıtların her ikisinin de Mustafa kızı Mihriye Hatice olarak düzeltilmesi halinde, Mustafa kızı Mihriye Hatice'nin taşınmazda 1540/67200 payının olacağı, fakat davacı ile aynı hukuki sebebe istinaden ve aynı derecede mirasçı olan davacının kardeşi dava dışı Münife'nin payının yine 770/67200 olarak kalacağı görülmektedir. Bu durumda davacı ile kardeşi Münife arasında mülkiyet ihtilafı söz konusu olup, davacının talebinin çekişmesiz yargı işi olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur. Hal böyle olunca, tapu kaydında düzeltim davalarının yukarıda açıklanan niteliği gözetilerek ve mülkiyet ihtilafına da sebep olunmaması bakımından, tespit maliki diğer mirasçıya yöneltilecek hasımlı dava ile uyuşmazlığın çözümlenmesi gerektiği gözardı edilerek, yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. Davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 30.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.