Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15191 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 13151 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen menfi tespit davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne, kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava menfi tespit isteğine ilişkindir. Davacı, 367 parsel sayılı, 34300 m2 miktarlı tarla niteliğiyle tapuya kayıtlı taşınmazın, 21.750 m2'sini hububat ekerek, 1000 m2'sini de zeytinlerini toplayarak, toplam 22.750 m2'lik kısmına 30 yıldır zilyedi olduğunu, taşınmaz maliki paydaşlara ... . Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/390 Esas, 2012/491 Karar sayılı, 17/04/2012 günlü karar ile atanan kayyım tarafından, yapılan işlemler sonucu ihbarname ile 01.01.2002-31.12.2011 tarihleri arasındaki 10 yıllık dönem için hububat ekilerek kullanılan 21750 m2'lik bölüm yönünden 36.500.-TL, 1000 m2'lik zeytinlik için 4.030 .-TL olmak üzere, toplam 40.530.-TL tazminat talep edildiğini, kayyımın 17/04/2012 tarihinde görevlendirildiğini, 2012 yılından önceki dönem için ecrimisil istenemeyeceği gibi ecrimisilin fahiş olduğunu belirterek, davacı tarafça talep edilen tazminat nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı; 367 parsel sayılı taşınmazın (1/3) paydaşları ölü ... çocukları, ..., ..., ... ... mirasçılarına ... Defterdarlığının yönetim kayyımı olarak atandığını, kayyımın atandığı tarihten önceki 10 yıl için de tazminat istenebileceğini, yönetmelik gereğince belirlenen ecrimisilin 5 yıllık zamanaşımına tabi olmayıp 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davaya konu ecrimisil ihbarnamelerinden dolayı, davacının 2007 yılı için 682, 50.-TL, 2008 yılı için 30.-TL, 2009 yılı için 682,50.-TL 2010 yılı için 30.-TL, 2011 yılı için 682,50.-TL olmak üzere toplam 2.107,50.-TL ecrimisilden sorumlu olduğu, 1000 m2'lik zeytinlik için 2004, 2005, 2006 yılları için 21.750 m2'lik bölüm yönünden 2003, 2005 yılları için istenen tazminat zamanaşımına uğradığından, 1.000 m2 'lik bölüm için 2007, 2008, 2009, 2010, 2011 yılları için istenen fazla miktar yönünden tazminat sabit olmadığından 21.750 m2'lik bölüm için 2007, 2009, 2011 yılları için fazla miktar yönünden sabit olmadığından davacının borçlu olmadığının tespitine, karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, 367 parsel sayılı taşınmazın 1/3 paylarla ... oğlu, ... ..., ... ve ... (ölü mirasçılar) adına 1963 tarihinde tapulamadan tescil edildiği tapu kayıt maliki ve mirasçılarının saptanamaması nedeniyle taşınmazın yönetimi için ... Defterdarlığının yönetim kayyımı olarak 17/04/2012 tarihinde atandığı, kayyım tarafından, davacı ... ...'in taşınmazı kullanımı nedeniyle, 01/01/2001-31/12/2012 tarihleri arasında 1000 m2'lik zeytinlik için 10 yıllık 4.040.00.-TL, 33.300 m2'lik hububat ekili alan için 55.885,00.-TL gelir elde ettiği kabul edilerek 22/06/2012 tarihli tazminat ihbarnamesinin gönderildiği, davacı tarafça yapılan itiraz üzerine, zeytinlik için 01/01/2002-11/04/2011 yıllarında 4.030.00.-TL, hububat ekili alan için 2003-2005-2007-2009-2011 yıllarında 36.499,61.-TL ecrimisil saptanarak, bu bedelin davacı ... ...'den talep edildiği, davacının 06/08/2012 tarihli düzeltme ihbarnamesine göre 40.500,00.-TL ecrimisil bedeli nedeniyle borçlu olmadığının tespitini istendiği anlaşılmaktadır. Davaya konu edilen 06/08/2012 tarihli tazminat bedeli düzeltme ve takdir ihbarnamesiyle; hububat ekilen alanın 1 yıl nadasa bırakıldığı kabul edilerek, 2003, 2005, 2007, 2009 ve 2011 yılları için 36.499,61.-TL, 1000 m2'lik zeytinlik içinde 10 yıllık 4.030,00.-TL ecrimisil talep edilmektedir. Bilindiği üzere, gerek öğretide gerekse yargısal uygulamalarda ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup 08/03/1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda ( olumsuz zarar ) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK'nun 25/02/2004 gün ve 2004/1-120-96 sayılı kararı).25/05/1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay'ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar. Hemen belirtelim ki, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak bu taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hâkimin denetimine açık, değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere ve HMK'nın 266.vd. maddelerine uygun olmalıdır. Bu nedenle, tarım arazilerinin haksız kullanımı nedeniyle ürün esasına göre talep varsa, bu konudaki resmi veriler getirtilmeli, taşınmazın bulunduğu bölgede ekilen tarım ürünlerinin neler olduğu tarım il veya ilçe müdürlüğünden sorulmalı, ekildiği bildirilen ürünlerin ecrimisil talep edilen yıllara göre birim fiyatları ve dekara verim değerleri, hal müdürlüğünden ilgili dönem için birim fiyatları getirtilmeli, bölgede münavebeli ekim yapılıp yapılmadığı taşınmazın nadasa bırakılıp bırakılmadığı tespit edilmelidir. Eğer, özellikle arsa ve binalardaki kira esasına göre talep varsa, taraflardan emsal kira sözleşmeleri istenmeli, gerekirse benzer nitelikli yerlerin işgal tarihindeki kira bedelleri araştırılıp, varsa emsal kira sözleşmeleri de getirtilmeli, dava konusu taşınmaz ile emsalin somut karşılaştırması yapılmalı, üstün veya eksik tarafları belirlenmelidir. İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleriyle karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenir. Sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilir. Somut olayda; kayyımla idare edilen 367 parsel sayılı taşınmazın 10 yılı aşkın süredir davacı ... ... tarafından 21.750 m2'lik kısmında hububat ekilerek, 1000 m2'lik zeytinliğinde zeytinleri toplanarak kullanıldığı tarafların ve mahkemenin kabulü ile sabit olup davalı kayyım, hububat ekilen tarladan ve zeytinlikten ürün esasına göre haksız kullanım tazminatı talep etmektedir. Taşınmazın niteliği, davalı kayyımın talebi ve yukarıda belirtilen ilkeler gözetilerek ürün esası ve tarımsal gelir metoduna göre ecrimisil belirlenerek davacının borçlu olmadığı miktarın tespiti gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile mahkemece kira geliri üzerinden hüküm kurulması doğru değildir. Hâl böyle olunca; dava, 06/08/2012 tarihli tazminat ihbarnamesinde istenen haksız kullanım tazminatı nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ilişkin olduğuna göre, bu ihbarnamede talep edilen dönem, davacının, zamanaşımı def'i gözetilerek ürün esası ve tarımsal gelir metoduna göre haksız kullanım tazminatı belirlenerek, davacının borçlu olmadığı miktarın tespiti gerektiğinden karar bozulmalıdır.Davalının temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle, hükmün belirtilen nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.