MAHKEMESİ: BURSA 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 11/04/2011NUMARASI: 2010/71-2011/172Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve yıkım davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkindir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu 5614 ada 5 nolu imar parselinin davacıya, 5612 ada 5 nolu imar parselinin ise davalıya ait olduğu, her iki taşınmazın geldisinin 1119 nolu kadastral parsel olduğu, bu parselinde yenileme ile 1979 ada 9 nolu parsel numarasını aldığı, kadastral parselin 144/11352 payının davalı adına, 149/11352 payının ise davacının bayii Dursun Kaya adına kayıtlı olduğu, taşınmazda 03.01.2008 tarihinde imar uygulaması yapıldığı anlaşılmaktadır. Davacı, 03.09.2008 tarihinde satın aldığı taşınmazına davalının yapılaşmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek, eldeki davayı açmıştır.Mahkemece, kayden davacıya ait taşınmaza davalının 3 katlı bina inşa etmek suretiyle müdahale ettiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki, eksiğin tamamlanması yoluyla getirtilen kayıtlardan, dayanak imar uygulamasının Bursa 2. İdare Mahkemesi'nin 29.04.2008 tarih, 2007/1774 Esas, 2008/559 sayılı kararı ile iptal edildiği ve Danıştay 6. Dairesinin 08.06.2010 tarihli kararı ile onanarak, 06.11.2010 tarihinde kararın kesinleştiği, iptal kararından sonrada yeni bir imar düzenlemesi yapılmadığı anlaşılmaktadır.O halde, davacının dayandığı tapu kaydının dayanağı idari işlem idari yargı yerinde iptal edilmiş ve bu karar kesinleşmiş olmakla, sicil illetten yoksun hale gelmiştir.Hal böyle olunca; davalı tarafa kadastral parselin ihyasına yönelik tapu iptal ve tescil davası açması hususunda süre verilmesi, açıldığı takdirde sonucunun beklenilmesi, ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken, değinilen husus gözardı edilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Davalının belirtilen nedenlerle temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 07.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.