Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15161 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 12031 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİLYanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 05.11.2013 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat ... ile temyiz edilen vekili Avukat ..., Avukat ... geldiler davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen Müdahiller gelmedi yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR-Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Davacı, kayden maliki olduğu 311 ada 3 parsel sayılı taşınmazın iflas idaresince ihâleye fesat karıştırılmak suretiyle davalıya satışının yapıldığını, satış kararının alınması ve ihâlenin hazırlanması aşamasında davalı ile işbirliği yapan iflâs idaresi görevlilerinin yolsuz işlemler ve belgelerde tahrifatlar yaptıklarını, satı?? bedelinin düşük olduğunu ileri sürüp, yolsuz tescil nedeniyle tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; davacı şirketin ... Asliye Mahkemesinin 1982/1317 -1131 esas- karar sayılı ilâmı ile iflâsına ve iflasın aynı gün açılmasına karar verildiği, kararın 08.04.1983 tarihinde kesinleştiği, ... İflâs Dairesinin 1983/2 sayılı satış dosyası ile, davacı şirketin mallarının belirlenmesi ve alacaklıların kayıt işlemlerinin yapıldığı, çekişme konusu 311 ada 3 parsel sayılı taşınmazın alacaklı ... satışının talep edilmesi üzerine kıymet takdirleri yapılıp ilk iki satış işleminin ... ve 1. İcra Tetkik mercilerince ‘ihâleye fesat karıştırıldığı’, ‘ihâlenin usulüne uygun yapılmadığı’ gerekçesiyle iptaline karar verildiği, son olarak verilen satış kararı üzerine taşınmazın İstanbul 1. İflâs Dairesince ilk satış günü olan 17.07.2001 tarihinde davalı ... Şirketine satıldığı, ihâlenin feshine dair davaların reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar; Dairece, "yolsuz tescil iddiasına dayalı olarak tarafların iddiaları ve savunmaları doğrultusunda tüm delillerin toplanması, soruşturmanın eksiksiz tamamlanması, satış dosyasının incelenmesi ile davacı iddialarında yer alan, iflâs zabıt defterinde yapılan tahrifatın hileli davranış olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği üzerinde durulması, sıra cetveline itiraz davası devam ederken satış kararı alınmasının ihaleye katılımı azaltacağı, rekabetin sağlanmasının engelleneceği hususları göz önünde tutularak, tanık beyanlarının ve diğer iddiaların da irdelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi " gereğine değinen bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, Mahkemece, iflâs zabıt defterinde yapılan tahrifatın hileli davranış olarak kabulü gerektiği, ihâle neticesi davalıya yapılan tescilin yolsuz tescil olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Hemen belirtilmelidir ki, davacı tanıklarının, dava konusu taşınmazın satışını iflâs dairesinin iflas zabıt defterinden takip ettiklerini, ihale gününün iflâs zabıt defterinde değiştirilmiş olması nedeniyle ihâleye katılamadıklarını beyan etmişler ise de, ihâlenin yapıldığı 17.7.2001 tarihinin ve taşınmazın niteliklerinin gazetede ilân edildiği ve iflâs müdürlüğü divanhanesine asıldığı gözetildiğinde, ihâle alıcılarının, ihâle tarihinden, ihâle konusu taşınmazın nitelikleri ve muhammen değerinden haberdar olacakları açıktır. Öte yandan, iflâs idaresi görevlilerin haklarında açılan ceza ve disiplin soruşturmalarından aklandıklarına göre, kim tarafından ve ne zaman yapıldığı belli olmayan iflâs zabıt defterinde yapılan tahrifatın hileli davranış olarak değerlendirilemeyeceği, dava konusu taşınmazın davalı Şirket adına tescilini yolsuz hâle getirmeyeceği açıktır. Hâl böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.Davalı Şirket vekilinin, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.12.2012 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 990.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 05.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.