MAHKEMESİ : VARTO ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 20/11/2008NUMARASI : 2006/3-2008/148 Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacılar ve davalı G.. S.. tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 30.09.2014 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz edenler vekili Avukat İ.E. geldi, davetiye tebliğine rağmen diğer temyiz eden davalı G.. S.. ve temyiz edilen diğer davalılar ve dahili davalılar gelmediler, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava; vekâlet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davacılar tarafandın 2003/15 Esas sayılı dava dosyası ile davalı G.E. aleyhine .. ada .. parsel sayılı taşınmaz hakkında, birleşen 2003/16 Esas sayılı dava dosyası ile davalı Ü.. S.. aleyhine .. ada, .. parselden ifrazen oluşan ve Ü.. S..'na temlik edilen taşınmazlar hakkında vekâlet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istekli dava açılmış, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece; " ... öncelikle dava dilekçesinde isimleri bulunduğu halde dava kendilerine bildirilmeyen Emsal, Meral ve Y.. E.. bakımından gerekli tebligat işlemlerinin tamamlanması ve davada yer almalarının sağlanması, yargılama aşamasında eldeğiştiren taşınmazlar yönünden HUMK'un 186. maddeside öngörülen işlemlerin yerine getirilmesi ondan sonra işin esası bakımından değerlendirme yapılması gereğine" değinilerek bozulmuş, mahkemece bozmaya uyulmuş, birleşen 2005/3 Esas sayılı dava dosyası ile yukarıda isimleri anılan kişiler tarafından G.. S.., Ü.. S.., M.. Ş.., diğer tüm ara ve son kayıt malikleri aleyhine .. ada, .. parsel ve .. ada, .. parselde ifrazen oluşan parseller hakkında tapu iptal ve tescil davası açılmış, asıl ve birleşen davaların yapılan yargılaması sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Asıl ve birleşen davacılar; mirasbırakanlarından intikal eden ..ada ..parsel sayılı taşınmazın ifraz işlemlerinin yapılması, ifraz için doğacak masrafların karşılanması bakımından müfrez parsellerden ikisinin satışı konusunda davalılardan G. E.'i vekil kıldıklarını, ..ada, .. parsel sayılı taşınmazın ifrazından oluşan .. parselden ..ada, .. ve.. parselin dava dışı kişiye masrafların karşılanması için satıldığını, bu konuda bir ihtilaf bulunmadığını, ancak diğer müfrez parseller ile .. ada, .. parsel sayılı taşınmazın vekâlet görevi kötüye kullanılmak suretiyle muvazaalı olarak kendi kardeşine temlik ettiğini, onun da kısa aralıklarla gerçekleştirilen temliklerle bir kısım taşınmazı diğer davalılara devrettiğini, el ve işbirliği içinde hareket ettiklerini, temliklerin bedelsiz gerçekleştirildiğini ileri sürerek eldeki davaları açmışlardır. Mahkemece; hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca yapılan yargılama sonucunda asıl ve birleşen davalarda; .. ada, .. parselden ifrazen oluşan .. ada, ... parsel sayılı taşınmazlar bakımından tapu kaydının iptali ile O. E. E. mirasçıları adına miras payları oranında adlarına tesciline, müfrez 305 ada, .. ve .. nolu parseller müfrez.. ada,.. ve .. nolu parseller ve .. ada,.. nolu parsel sayılı taşınmaz bakımından ise davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalılardan G.. S.. ve davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; dava konusu .. ada, .. parsel ve .. ada,.. parsel sayılı taşınmazların davacıların ortak mirasbırakanı O. E. adına kayıtlı olduğu, O. E.r'i ölümü ile geriye mirasçı olarak davacıları bıraktığı, asıl ve birleşen davalarda davacıların murisin mirasçıları, davalıların ise mirasçılar tarafından vekil kılınan murisin gelini (dava tarihi itibariyle murisin oğlu N. F.E.'in eşi) G.. S.., kardeşi Ü.. S.. ve 3. kişi konumundaki ara malik ve son kayıt malikleri oldukları, davacılar tarafından farklı tarihlerde verilen vekâletnamelerle davalı G. E.'in vekil kılındığı, davalı vekilin mirasbırakandan intikal eden 21 ada 5 parsel sayılı taşınmazı 18/12/2002 tarihli satış akdi ile kardeşi olan Ü.. S..'na temlik ettiği, daha sonra taşınmazı 20/12/2012 tarihinde vekil G.. S..'nun yeniden devraldığı, 12.04.2004 tarihinde M.. Ş..'e devrettiği taşınmazı, 19/10/2004 tarihinde tekrar G.. S..'nun devraldığı, daha sonra sırasıyla 19/10/2004 tarihinde E.. T..'e, 09/05/2005 tarihinde R.. Ö..'e, 17/08/2005 tarihinde ise son kayıt maliki A.. A..'a devrettiği, .. ada, .. parsel sayılı taşınmazın ifrazından oluşan .. ada, .. .. ve .. parsel sayılı , müfrez .. ada, .. ve . parsel sayılı , müfrez .. ada, ... parsel sayılı taşınmazların vekil aracılığıyla 17/01/2003 tarihli satış akdi ile kardeşi Ü.. S..'na temlik edildiği, anılan kişinin taşınmazları ara malik M.. Ş..'e 12/04/2004 tarihinde temlik ettiği ve 04/10/2004 tarihli satış akdi ile tekrar Ü.. S.. adına tescilinin sağlandığı, daha sonra sırasıyla .. ada,. ve . parsel sayılı taşınmazların 08/11/2004 tarihinde N.. A..'a, 2 parsel sayılı taşınmazın ara malikler aracılığıyla 11/10/2005 tarihinde M.. D..'a, 6 parsel sayılı taşınmazın T.A.'a devredildiği, müfrez 305 ada, 6 parsel sayılı taşınmazın 13/05/2005 tarihinde Y.. G..'e, .. ve 10 parsel sayılı taşınmazların değişik tarihlerde C.. Y..'a devredildiği, onun tarafından da sırasıyla 7 parselin M. Y.'a, 9 parselin K. Ç.'e devredildiği, müfrez .. ada, .. parsel sayılı taşınmazların halen Ü.. S.. adına kayıtlı olduğu, müfrez 304 ada, 1 parsel sayılı taşınmazın ise vekil aracılığıyla 17/01/2003 tarihli satış akdi ile Ü.. S..'na temlik edildiği, onun tarafından 12/04/2004 tarihli satış akdi ile M. .Ş'e devredildiği, daha sonra sırasıyla 15/04/2004 tarahinde S.. A..'a, 24/06/2005 tarihinde Hamza Tekin'e, 02/11/2005 tarihinde ise D.. B..'e devredildiği, sonuç olarak müfrez 304 ada, .. .. parsel sayılı taşınmazların (toplam 16 ayrı taşınmazın ) halen davalı Ü.. S.. adına kayıtlı olduğu, çekişmeye konu diğer taşınmazların ise kısa aralıklarla yapılan temliklerle müteaddit defalar 3. kişilere temlik edildiği, yargılama sırasında temellük eden son kayıt maliklerinin davaya dahil edildiği, taraf teşkilinin sağlandığı görülmektedir. Öncelikle belirtmek gerekir ki; davaya konu edilen ve halen davalılardan Ü.. S.. adına kayıtlı olan .. ada, ..... parsel sayılı taşınmazlar bakımından davanın kabulüne ilişkin olarak kurulan hüküm temliki işlemde vekil olarak yer alan davalılardan G.. S.. vekili tarafından 01/12/2009 tarihinde maktu harç yatırılmak suretiyle temyiz edilmiş ise de, Dairece nispi harcın yatırılması için yapılan geri çevirme kararı üzerine nispi harcın süresinde yatırılmadığı saptanmak suretiyle mahkemece temyiz talebinden vazgeçilmiş sayılmasına ilişkin ek karar verilmiş ve bu ek karar temyiz edilmemiş, diğer taraftan kayıt maliki olan davalı Ü.. S.. vekilinin çekilme isteğinin kararla birlikte asile 26/08/2009 tarihinde tebliğ edildiği ancak davalı asil Ü.. S.. tarafından kararın temyiz edilmediği saptanmıştır. Davanın reddine ilişkin olarak verilen bölüm bakımından davacıların temyizine gelince; Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; son kayıt malikleri olan davalıların, vekâlet görevinin kötüye kullandığını bildikleri veya bilmeleri gerektiği hususunun kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki; dosya içeriğine, toplanan delillere, özellikle tanık anlatımlarına göre; çekişmeye konu taşınmazların Varto gibi küçük bir yerleşim yerinde bulundukları, kök malikinin tüm ilçede bilindiği, temliklerin kısa aralıklarla gerçekleştirildiği, gerek vekil gerekse kardeşi Ü.. S.. tarafından taşınmazların defalarca adlarına tescilinin gerçekleştirildiği, vekil G. E. (S.) tarafından yapılan ilk temliki işlemin 17/01/2003 tarihli olduğu daha sonra 28/01/2003 tarihinde boşanma davası açtığı, davacıların ilk açtığı 05/03/2003 tarihli tapu iptal ve tescil davasının reddine ilişkin 18/12/2003 tarihli karar üzerine davalılar Gülüm ve Ü.. S..'nun talebi üzerine taşınmazlar üzerindeki ihtiyati tedbir kararının 02/04/2004 tarihinde kaldırılması ile temliklerin yapılmaya başlandığı, mahallinde yapılan uygulama neticesinde alınan bilirkişi raporu içeriğinden taşınmazların akit tarihindeki gerçek değerleri ile resmi akitte gösterilen bedelleri arasında aşırı fark bulunduğu, diğer taraftan davacı tanıklarından İ. G. B.'un ".... vekâletnamenin satış yapılması için verilmediğini, parselasyon yapılması için verilen vekâletin satış için kullanıldığını, taşınmazıları satacağını ve sonra boşanma davası açacağını daha önceden ifade ettiğini, davalılardan E.. T..'in vekil G.. S..'nun birlikte yaşadığı kişi olduğunu ve alım gücünün bulunmadığını, diğer temliklerin de bedelsiz gerçekleştirildiğini", tanık N.A.'ın "....taşınmazları devralan M.. Ş..'i taşınmazların O. E. mirasçılarına ait olduğunu, alım gücü olmadan adına tescil ettirmesinin doğru olmadığını söylememiz üzerine taşınmazları tekrar Gülüm ve kardeşi Ümit'e devretti, onlarda üçüncü kişilere devretmeye başladıklarında, Varto 'da tüm eş, dost ve tanıdıklara buyerleri satın almamalarını söyledik, Varto küçük bir yer , tüm Varto halkı bu haksız satışlardan haberdardı" tanık H. B.'nın, "....kayıt maliklerinden C.. Y..'ı satın alma aşamasında uyardıklarını, " ifade ettikleri dosya kapsamı ile sabittir. O hâlde; belirtilen bu olgular karşısında, vekil ile son kayıt maliki davalıların el ve işbirliği içinde hareket ettikleri, davacıların zararlandırıldıkları diğer bir söyleyişle vekalet görevinin kötüye kullanıldığı gibi ara malik ve son kayıt maliklerinin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1023. maddesi koruyuculuğundan yararlanamayacakları sonucuna varılmaktadır. Hâl böyle olunca; müfrez .. ada, .. ve .. nolu parsel sayılı, müfrez .. ada, .. nolu parsel sayılı ve .. ada, . nolu parsel sayılı taşınmazlar bakımından da davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir. Davacılar vekilinin belirtilen nedenlerle temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.12.2013 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz edenler vekili için 1.100.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenlerden alınmasına, 30.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.