Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15141 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 11093 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ: GAZİPAŞA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 24/01/2012NUMARASI: 2011/320-2012/20Yanlar arasında görülen tapu iptali-tescil-tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi n raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil; olmadığı takdirde tenkis isteklerine ilişkin olup mahkemece, 8 parça taşınmaz bakımından tefrik kararı verilmiş, davanın konusu olan 618 parsel sayılı taşınmazın 3.kişiden satın alma yoluyla davalı A.Ç. adına kayıtlandığı, 102 ada 1 ve 103 ada 1 parsel sayılı taşınmazların ise kadastro çalışmalarında davalıların eşi ile babası olan A.Ç. adına tescil edildiği ve kadastro tespit tarihinden dava tarihine kadar 10 yıldan fazla süre geçtiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.Hemen belirtmek gerekir ki; çekişme konusu 618 parselin miras bırakanla ilgisi olmadığı saptanmak suretiyle bu parsel bakımından davanın reddine hükmedilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacılar vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir.REDDİNE.Davacılar vekilin diğer parseller bakımından temyiz itirazına gelince; Bilindiği ve 1.4.1974 gün ½ sayılı İçtihatları Birleştirme Kararında açıklandığı üzere “ Bir kimsenin; mirasçısını miras hakkından yoksun etmek amacıyla, gerçekte bağışlamak istediği tapu sicilinde kayıtlı taşınmaz malı hakkında Tapu Sicil Memuru önünde iradesini satış doğrultusunda açıklamış olduğunun gerçekleşmiş bulunması halinde, saklı pay sahibi olsun ya da olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılarının, görünürdeki satış sözleşmesinin Borçlar Kanununun 18. maddesine dayanarak muvazaalı olduğunu ve gizli bağış sözleşmesinin de şekil koşulundan yoksun bulunduğunu ileri sürerek dava açabilecekleri” kuşkusuzdur.Somut olayda; dava konusu 103 ada 1 ve 102 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar, 147 sayılı kadastral parselin ifrazından oluştuğuna 147 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitine esas alınan tapu kaydı ile miras bırakanın taşınmazı bağışladığı saptandığına göre, anılan temlik bakımından 1.4.1974 gün ve ½ sayılı İçtihatı Birleştirme Kararının uygulama yeri olmadığı açıktır. Bu parseller bakımından da iptal tescil isteğinin reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.Ancak davada, davacılar tenkis isteğinde de bulunmuşlar, mahkemece tenkis isteği yönünden bir inceleme yapılmadığı gibi karar yerinde de tenkis isteği yönünden bir hüküm kurulmamıştır. Öte yandan, dava başlangıçta 11 parça taşınmazla ilgili olarak açılmış olup bilahare bir kısım taşınmazlar yönünden tefrik edilerek ayrı esasa kaydedilmiş ise de; miras bırakanın iradesinin saptanması açısından davaların birlikte görülmesi yararlı olacağından HMK'nın 166.maddesi uyarınca birleştirme hususunun düşünülmemiş olması da isabetsizdir.Davacılar vekilinin temyiz itirazları değinilen nedenlerle yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 05.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.