MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 10/04/2014NUMARASI : 2011/388-2014/179Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden maliki olduğu 540 parsel sayılı taşınmazdaki 400/56000 payın sahtecilik sonucu davalıya satış suretiyle temlik edildiğini, satıştan haberi olmadığını, satışa dair resmi senetteki imzanın kendisine ait bulunmadığını, taşınmazın daha sonra ifraz ile 3371, 3905, 3906 ve 3907 parsel sayılı taşınmazlarda davalı adına pay tescilinin yapıldığını ileri sürerek yolsuz tescile konu tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında, 3371 parsele ilişkin davasından feragat ettiğini bildirmiştir.Davalı, dava konusu taşınmaz payını babasının vekaleten davacı adına satın aldığını, satış bedelini davacı ödeyemeyince taşınmazı iade etmeyi kabul ettiğini, iddiaların doğru olmadığını, satış sözleşmesindeki imzanın davacıya ait bulunduğunu, 30 yıldır taşınmazda davacının tasarrufunun olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, 3371 parsel bakımından davadan vazgeçildiği, çekişme konusu taşınmazların ifraz öncesi davalıya pay temlikine ilişkin 07.12.1982 tarihli tapu istem belgesindeki ve akit tablosundaki imzanın davacıya ait olmadığının İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı ve Adli Tıp Kurumu raporları ile tespit edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, tetkik hakimi .....................ın raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. -K A R A R-Dava, sahtecilik hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, mahkemece, dava konusu taşınmazların ifraz öncesi 540 parsel sayılı taşınmazdaki 400/56000 payın davalıya temlikine ilişkin 10.11.1982 tarihli tescil istem belgesindeki ve 07.12.1982 tarihli akit tablosundaki imzanın davacının eli ürünü olmadığının Adli Tıp Kurumu raporu ile belirlenmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalının bu hususlara yönelik temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Ancak, hemen belirtmek gerekir ki, mahkemelerce verilen kararların 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 388/2. (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297/2.) maddesinde belirtildiği üzere, her bir istek hakkında taraflara yüklenen borç ve tanınan hakları sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde göstermesi ve infaza imkan sağlayacak içerikte bulunması zorunludur.Somut olayda, yukarıda açıklanan ilkelere uygun infazı kabil bir karar verilmemiş olması doğru değil ise de, anılan bu yanılgı yeniden yargılama yapılmasını gerekli kılmadığından; hükmün 1. bendinde yer alan; “Ankara ili, Yenimahalle ilçesi, Susuz Köyü, 3905, 3906 ve 3907 parsellerde davalı adına kayıtlı 400/56000 pay karşılığı toplam 291,65m2'nin davalı adına olan tapusunun iptali ile davacı adına tesciline” cümlesinin çıkarılmasına, yerine, ” Ankara ili, Yenimahalle ilçesi, Susuz Köyü, 3905, 3906 ve 3907 parsellerde davalı adına kayıtlı 400/56000'er payın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline” cümlesinin yazılmasına, hükmün bu şekilde düzeltilmesine, davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile düzeltilmiş haliyle kararın 6100 sayılı HMK'nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.