Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15076 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 12578 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : ADALAR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 13/03/2013NUMARASI : 2008/128-2013/55Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi, ecrimisil ve yıkım davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi, ecrimisil ve yıkım isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden davacının maliki olduğu 102 ada 7 parsel sayılı taşınmazın bir kısmına davalının bahçe ve ikametgah olarak kullanmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek el atmanın önlenmesi, muhdesatın yıkılması ve malik olduğu tarihten itibaren işlemiş 12.920.00-TL işgal tazminatının davalıdan tahsili istemiyle açtığı davada 22.920.00-TL harca esas değer bildirildiği ancak gerek dava açılırken ve gerekse yargılama aşamasında dava değeri üzerinden herhangi bir harç alınmadığı anlaşılmaktadır.Hemen belirtilmelidir ki; iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu açıktır. Bu tür bir davada, 492 Sayılı Harçlar Kanununun 16. maddesi uyarınca dava değerinin elatılan yerin değeri ile talep edilen ecrimisil veya tazminatın toplamından, bu isteklerin yanında yıkım isteği de varsa dava değeri yıkımı istenilen muhdesat değerinin de toplamından (4.3.1953 tarih 10/2 Sayılı İ.B.K.) ibaret olacağı ve belirlenen bu değer üzerinden Harçlar Kanununun 26, 27, 28, 30 ve 32 maddelerinin öngördüğü şekilde işlemlerin yerine getirileceği ve gerekli olan harcın alınacağı tartışmasızdır. Öte yandan, Harçlar Kanunu, harç alınmasını veya tamamlanmasını yanların isteklerine bırakmamış; değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re'sen) gözetilmesini hükme bağlamıştır. 492 Sayılı Kanunun 32.maddesinde ise yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı vurgulanmış 30.madde hükmünde de "...muhakeme sırasında tespit olunan değerin dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa yalnız o celse için muhakemeye devam olunur; takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. HMK' nun 150.maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır." düzenlemesine yer verilmiştir. Bu nedenle mahkemece el atmanın önlenmesi, ecrimisil ve yıkım istekleri yönünden nisbi harç alınmaksızın davanın ikamesi ve yürütülmesi yasal olarak olanaklı değildir.Hal böyle olunca, talep edilen ecrimisil miktarı ile çekişme konusu taşınmazın tecavüzlü kısımlarının zemin değerinin ve yıkımı istenen muhtesatın değerinin tespiti ile bu değerler üzerinden, yukarıda değinilen ilkeler ve düzenlemeler gözetilmek suretiyle, harç ikmali yaptırılması, bu koşul yerine getirildiği takdirde davaya devam edilerek işin esasına girilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın harçsız görülmesi sonucunu doğuracak şekilde hüküm kurulması doğru değildir.Davalının temyiz isteminin kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 04.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.