Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15056 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 11445 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİMYanlar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir.Mahkemece, iddianın kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; sözlü yargılama için çıkartılan tebligatın dosyaya 19.07.2012 tarihinde cevap dilekçesini sunan davalı vekili ... 'na değil davalı asile yapıldığı anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere; Tebligat Kanunu (T.K.) 11. maddesine göre, “Vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır. Vekil birden çok ise bunlardan birine tebligat yapılması yeterlidir. Eğer tebligat birden fazla vekile yapılmış ise, bunlardan ilkine yapılan tebliğ tarihi asıl tebliğ tarihi sayılır. Ancak, Ceza Muhakemeleri Usulu Kanununun, kararların sanıklara tebliğ edilmelerine ilişkin hükümleri saklıdır” hükmü amirdir.Somut olayda, kendisini vekil ile temsil ettiren davalı adına çıkartılan tebligatın vekiline yapılması gerekirken, vekil eden davalı asile yapılmış olması nedeni ile taraf teşkilinin sağlanmadığı görülmektedir. Hal böyle olunca, mahkemece yukarıda açıklanan ilke ve gerekçeler doğrultusunda, duruşma günün davalı vekiline tebliğ edilerek, taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken bu husus gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Davalı vekilinin bu yönlere değinen temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 04.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.