MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ, TESCİL VE TENKİSTaraflar arasında görülen tapu iptali, tescil ve tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı .......... tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil olmazsa tenkis isteğine ilişkindir. Davacılar, mirasbırakan babaları .... ......'in kız çocuklarını mirastan mahrum bırakmak amacıyla ve muvazaalı olarak dava konusu taşınmazları davalı oğulları .... ve ..... ile davalı gelini ...'ye satış göstererek temlik ettiğini ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini olmazsa tenkis istemişlerdir. Davalılar, mirasbırakana oğulları baktığı için taşınmazları kendilerine verdiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, işlemlerin danışıklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, yalnızca davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan ......'in 25.04.2008 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak davacı kızları ....., ...., .... ve davalı oğulları ..., .... ile kendisinden önce ölen oğlu ......'ın eşi ... ve dava dışı ......'ın çocukları .... ve ......'ın kaldığı, 331,334,336,339,348,615,619 ve 716 sayılı parsellerin tamamı, 328 sayılı parselin 1/2 payı, 822 sayılı parselin 3/6 payı, 369 sayılı parselin 1/3 payı mirasbırakan adına kayıtlı iken 20.10.2006 tarihli akitle ve bizzat hareketle 331, 334 parseller ile 822 parseldeki 3/6 payını intifa hakkını üzerinde tutarak kuru mülkiyetini davalı gelini .....'ye, 336, 339, 348 ve 615 sayılı parselleri davalı oğlu Rıfat'a, 619, 716 sayılı parseller ile 328 parseldeki 1/2 payı ve 369 parseldeki 1/3 payını davalı oğlu Kazım'a satış yoluyla temlik ettiği, yapılan işlemin mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğu ileri sürülerek eldeki davanın açıldığı, aşamalarda davacılardan ...'ın imzası, ...'ın parmak izi ile onayladıkları 11.02.2013 havale tarihli FERAGAT BEYANLARI başlıklı belge ile davadan feragat ettikleri, ancak daha sonra davacı ...'nin 14.03.2013 havale tarihli dilekçesi ile davalıların baskısı ve vaadleri sonucunda davadan feragat ettiğini, fakat kendisine verdikleri sözleri yerine getirmediklerini, bu nedenle sulh ve davadan feragata ilişkin tüm beyanlarını geri aldığını bildirdiği görülmüktedir. Ne var ki, mahkemece karar verilirken davacılardan ....'ın feragat beyanı gözetilmemiştir.Ayrıca, davacı ... önce feragat etmiş, daha sonra ise feragattan vazgeçmiştir. Vazgeçme beyanının incelenerek HMK'nın 311.maddesi gereğince karar verilmesi gerektiği kuşkusuzdur.Hemen belirtilmelidir ki; davacının davasından feragat etmesi ile dava konusu uyuşmazlık sona erer, kesin hükmün hukuksal sonuçlarını doğurur. Bu nedenle mahkeme henüz feragat nedeniyle davanın reddine karar vermemiş olsa bile davacı feragattan dönemez ( rücu edemez); feragat ile bağlıdır. Ancak, feragatle ortaya çıkan sonucun, buna neden olan rızayı ifsat eden bir sebeple malul olduğu kanıtlanırsa, doğurduğu netice bakımından hileye, hataya maruz kalan kimseye talep hakkı bahşedeceğinde kuşkusuzdur. Öte yandan; diğer maddi hukuk işlemlerinde olduğu gibi (B.K. Madde 23 vd.), hata, hile veya ikrah nedeniyle feragatın feshi (iptali) için dava açılabileceği gibi feragatın hata, hile veya ikrah nedeniyle geçersiz olduğu aynı davada da savunma yoluyla ileri sürebilir.Somut olayda; davadan feragatin davalıların beyanından kaynaklanan hataya bağlı olup olmadığının açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.Kaldı ki, varlığı sabit olan bahse konu bildirim karşısında feragatin davaya konu edilen haktan değil, davanın takibinden feragat olduğu şeklinde değerlendirilmelidir. Esas haktan feragat usul hükümlerine değil, taalluk ettiği esas hakkın tabi olduğu hükümlere bağlıdır. Kabule göre de, davalılardan .... ve .....'ın dava dışı 3.kişilerden edindiği paylar da hüküm kapsamına alınmış ise de anılan davalıların temyiz istekleri bulunmadığından bu husus bozma sebebi yapılmamıştır.Hâl böyle olunca: davacı ... tarafından açılan davanın sadece kararı temyiz eden davalı ... yönünden feragat nedeniyle reddine, diğer davacı ...'nin feragat beyanının gerçek iradesini yansıtıp yansıtmadığının açıklıkla saptanabilmesi için feragatin hataya dayalı olup-olmadığının, haktan feragat için bir sebebin var olup-olmadığının değerlendirilmesi, bu konuda taraf delillerinin toplanması, ortaya çıkacak sonuca göre temyiz eden davalı ... bakımından davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir. Davalı ...'in temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 23.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.