Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1499 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 11992 - Esas Yıl 2013





Taraflar arasında görülen tapu iptali-tescil ve tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar bir kısım davalılar tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi . raporu okundu, açıklamaları dinlendi, duruşma isteği değerden reddedilip,gereği görüşülüp düşünüldü; Dava; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis isteğine ilişkindir. Mahkemece;miras bırakanının mirasçılardan mal kaçırma kastıyla hareket ettiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Toplanan deliller ve tüm dosya içeriğinden; mirasbırakan Salih S.. K..'ın 15.10.2000 tarihinde öldüğü,mirasçı olarak eşi Hatice,çocukları davacı Mehmet ile dava dışı Saniye,Sabire ve davalı çocukları Ayşe, Gülizar, Ahmet Celal ile murisin 1991 yılında ölen oğlu Hüseyin'in çocukları Hatice, Leyla, Gülizar ile davalı olan Sami, Volkan ve Selami'nin kaldıkları; davalılardan Ahmet Cemal ile Selami'nin yargılama sırasında öldükleri ve mirasçılarının davaya dahil edildikleri miras bırakan Salih Kır'ın 75 sayılı parseldeki 3/5 payından 1108/2400 payını kızları olan davalılardan Ayşe ve Gülizar'a 11.02.2000 tarihli akitle satış yolu ile; 7 parseldeki ¾ payından 262/400 payını davalı torunu Volkan'a,kalan 38/400 payını da torunu Selami'ye bağış suretiyle 17.10.1997 tarihinde temlik ettiği ve eşi Hatice'nin de 7 parseldeki payını aynı akitle davalı torunu Volkan'a bağışladığı; muris Salih Sami'nin 10.10.1997 tarihinde 4 sayılı parseldeki 10/12 payını davalı oğlu Ahmet Cemal'e bağışladığı, Volkan'ın 7 sayılı parseldeki payının bir kısmını 03.11.1997 tarihinde Hüseyin oğlu Sami'ye, Sami ve Volkan'ın da, edindikleri 7 parseldeki paylarını 03.11.1997 tarihinde Selami'ye bağış suretiyle temlik ettikleri anlaşılmaktadır.Davacı, mirasbırakanın çekişmeli taşınmazlarındaki paylarını mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak satış ve bağış sureti ile davalılara temlikini sağladığını ileri sürerek eldeki davayı açmış,davalılardan murisin kızı olan Ayşe 18.04.2003 tarihli oturumda taşınmazın devri karşılığında bedel ödemediklerini,muris babasına bakması nedeniyle taşınmazın kendisine verildiğini beyan etmiştir. Bilindiği ve; 1.4.1974 tarih, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme kararında ifade edildiği üzere, "bir kimsenin mirasçısını miras hakkından yoksun etmek amacıyla, gerçekte bağışlamak istediği, tapu sicilinde kayıtlı taşınmaz malı hakkında tapu sicil memuru önünde iradesini satış doğrultusunda açıklamış olduğunun gerçekleşmiş bulunması halinde, saklı pay sahibi olsun ya da olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçıları, görünürdeki satış sözleşmesinin Borçlar Kanununun 18.maddesine dayanarak muvazaalı olduğunu ve gizli bağış sözleşmesinin de şekil koşulundan yoksun bulunduğunu ileri sürerek, dava açabilirler. Somut olgular yukarıdaki ilkeyle birlikte değerlendirildiğinde ve davalı Ayşe'nin beyanı gözetildiğinde 75 parsel yönünden 1.4.1974 tarih ½ sayılı İçtihatı Birleştirme Kararı uyarınca,anılan temliki işlemin diğer mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu belirlenmek ve bu olgu mahkemece benimsenmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi doğrudur. Bir kısım davalıların bu yöne temyiz itirazları yerinde değildir, reddine. Diğer temyiz itirazlarına gelince;çekişmeli 4 ve 7 parsel sayılı taşınmazların bağış suretiyle temlik edildiği, geçerli işlemlerden olan bağış bakımından 1.4.1974 tarih, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulanamayacağı, Türk Medeni Kanunun 565 ve devamı maddeleri uyarınca tenkis hükümlerinin uygulanması gerekeceği kuşkusuzdur. Bu durumda 4 ve 7 parseller bakımında iptal isteği reddedilerek tenkis isteğinin değerlendirilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davalıların bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 30.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.