Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 14975 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 13057 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : ÖMERLİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 24/05/2012NUMARASI : 2010/91-2012/100Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme davası sonunda, yerel mahkemece davanın davalı Karayolları Genel Müdürlüğü bakımından pasif husumet nedeniyle reddine, diğer davalı bakımından ise kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı S..İnş Taah. Tic ve San Ltd. Şirketi tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi .raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava elatmanın önlenmesi ve dökülen hafriyatın kaldırılması isteklerine ilişkindir. Mahkemece ,davanın davalı Karayolları Genel Müdürlüğü bakımından pasif husumet nedeniyle reddine, diğer davalı bakımından ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.Hüküm davalı S. İnş Taah. Tic ve San Ltd. Şirketi ve davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili, S.İnş Taah. Tic ve San Ltd. Şirketinin temyiz dilekçesine karşı beyanlarını içerir 26.07.2012 tarihili dilekçesi ile hükmün diğer davalı Karayolları Genel Müdürlüğü lehine hükmedilen vekalet ücreti bakımından bozulması ya da düzeltilerek onanması isteğinde bulunmuş ise de; anılan dilekçenin harçlandırılmadığı gibi temyiz defterine kaydının yapılmadığı, ayrıca gerekçeli kararın davacı vekiline 02.07.2012 tarihinde tebliğ edildiği nazara alındığında Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 1.6.1990 gün, 1989/3 esas 1990/4 karar sayılı kararı ve HUMK' nun 432. maddesi gereğince 15 günlük yasal temyiz süresinin geçirildiği anlaşılmakla 6100 sayılı HMK' nın geçici 3. maddesi yollaması ile davacının temyiz isteğinin süreden reddine.Davalının temyiz itirazlarına gelince, dosya içeriği ve toplanan delillerden, kayden davacıya ait 32 parsel sayılı taşınmazın 1230,99 m2 lik bölümüne davalının haklı ve geçerli bir nedeni olmaksızın çakıl ve moloz dökmek suretiyle müdahale ettiği saptanarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Diğer temyiz itirazlarına gelince; davacı zilyetliğinde bulunan 101 ada 33 parsel sayılı taşınmaz üzerine davalı şirketin izinsiz bir şekilde taş ocağı ve konkasör şantiyesi kurmak suretiyle yol yapımı için çıkardığı harfiyatı 101 ada 32 ve 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazlara döktüğünü ileri sürerek eldeki davayı açmış, 07.06.2011 tarihli oturumda ise dava dilekçesinde 101 ada 1 parsel olarak gösterilen taşınmazın aslında 117 ada 1 parsel sayılı taşınmaz olduğunu belirterek, bu taşınmaz hakkındaki davasından feragat ettiğini açıklamıştır.Ne var ki, mahkemece bu taşınmaz hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamıştır. Belirtilen bu husus doğru olmadığı gibi, davaya konu 101 ada 32 parsel sayılı taşınmaz bakımından da davalının müdahale ettiği bölüm 1230,99 m2 olarak saptanmış ve bu miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması nedeniyle, kabule konu dava değerinin bu bölümün değeri ile sınırlı olduğu gözetilerek, bu kısmın değeri üzerinden hesaplanacak harç ve vekalet ücretinin hüküm altına alınması gerekirken, taşınmazın tamamının değeri esas alınarak fazla harç ve avukatlık ücretine karar verilmiş olması doğru değildir.Davalının temyiz itirazları değinilen yönler bakımından yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 01.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.