Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 14901 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 6695 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 03/11/2011NUMARASI: 2011/63-2011/638Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 11.12.2012 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat G... G... İle temyiz edilenler vekili Avukat G... T... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, elatmanın önlenmesi davasının kabulüne, ecrimisil isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillere göre; dava konusu 8466 ada 1 parsel sayılı taşınmazın, davacılar ile dava dışı C... ve Z...’in miras bırakanı G... E... adına kayıtlı olduğu, davalının kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmad??ğı, davalının tutunduğu kira akdinde C... dışındaki mirasçıların taraf olmadığı, başka bir ifadeyle çekişmeli taşınmazın ellbirliği mülkiyetine tabi olup, tüm ortakların (mirasçıların) yer almadığı veya onayı bulunmadığından kira akdinin geçerli olduğundan söz edilemeyeceği ve böylece davalının taşınmazı kullanımının haklı ve geçerli bir nedene dayanmadığı belirlenmek ve benimsenmek suretiyle elatmanın önlenmesi davasının kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile elatmanın önlenmesi bakımından hükmün ONANMASINA,Davalının ecrimisile ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Hemen belirtilmelidir ki, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ecrimisil istenen dönem 17 ay olmasına rağmen 18 ay üzerinden hesaplama yapıldığı gibi, dava dilekçesinde davacılar ile dava dışı mirasçı C... arasında düzenlenen protokole atıf yapılmak suretiyle, sadece 2009 yılının Şubat, Mart, Nisan ve Mayıs aylarına ait ecrimisilin davacılara ödendiğine ilişkin beyana göre mahsup yapılmış ise de, anılan prokokolün Şişli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2009/48 esas sayılı dosyasıyla ilgili olarak düzenlendiği ve 03.02.2009 tarihinde açılan bu davanın dava dışı mirasçı C... tarafından davalıdan tahsil edilen 10 aylık toplam 6000 TL. bedelden davacıların miras payına isabet eden 3000 TL.sının tahsili isteğini de kapsadığı ve protokol uyarınca da davacıların Ocak 2009 dahil geriye doğru dava konusu ettiği bedelleri tahsil ettikleri sabit olup, bu hususun eldeki davada bilirkişice yapılan hesaplamada gözetilmediği açıktır.Hal böyle olunca; 2009 yılının Haziran, Temmuz ve Ağustos ayları itibariyle ecrimisile hükmedilmesi gerekirken, mükerrer tahsilata neden olacak biçimde yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.Davalı vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.12.2011 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 90.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenlerden alınmasına, 11.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.