Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14834 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 7530 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 03/02/2012NUMARASI: 2009/362-2012/41Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde duruşma istemli temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, duruşma isteği değerden reddedilerek, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, kat irtifakı tesis edilmiş, eklenti niteliğindeki bölüme elatmanın önlenmesi, yapılan duvarın yıkılması ve ecrimisil isteğine ilişkindir.Davanın kısmen kabulüne ilişkin karar, Dairece; "taraflar arasındaki çekişmenin geçerliliğini koruyan onaylı mimari projeye göre çözüme kavuşturulması gerekeceğine değinilerek mahallinde yeniden keşif yapılması, taşınmazın ana yapı projesinin uygulanması ve davaya konu yerin kimin mülkiyet alanında bulunduğunun açıklığa kavuşturulması ile çekişmenin giderilmesi gerektiği" gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda mahallinde yeniden keşif yapılmak suretiyle ibraz edilen ek rapor esas alınarak neticeye gidilmiştir.Ne var ki; aynı yerle ilgili olarak eldeki davanın davalısı M... B... Tarafından bu davanın davacısı olan H... Y... Aleyhine Zeytinburnu 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2004/822 Esas sayısı ile açılmış olan elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme istekli dava mahkemenin 13.12.2006 tarihli ve 2006/914 sayılı kararı ile'' kat mülkiyeti kurulu binada, 2. bodrum katta 55.52 metrekarelik bölümün davalı H... Y... tarafından kullanıldığı, bu yerin kat maliklerinin ortak alan olarak kullanılan yer olduğu, onaylı projede de ortak alan olarak gösterildiği '' gerekçesiyle, iş bu dosyanın davalısı olan H... Y...'in elatmasının önlenmesine şeklinde hükme bağlandığı; bu kararın o davanın davalısı H... Y... tarafından temyizi üzerine 18. Hukuk Dairesinin 09.07.2007 gün, 4409 Esas, 6605 sayılı kararı ile Onandığı; Karar Düzeltme isteğinin de 21,07.2008 tarihinde reddine karar verilmek suretiyle kesinleştiği ve tavzih talebinin de reddine ilişkin kararın yine 18. Hukuk Dairesinin 28.11.2011 gün, 11095 esas, 11954 sayılı kararı ile Red edildiği anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere; davanın tarafları, konusu ve sebebi aynı olan durumlarda, daha önceden kurulan hükmün sonradan açılan dava için tarafları yönünden HMK m. 303 uyarınca kesin hüküm oluşturacağı ve bu hususun dava şartı olup, kamu düzeni ile ilgili olması nedeniyle Mahkemece resen gözetilmesi gerekeceği tartışmasızdır. Kaldı ki; mahkemece kurulan hükmün, daha önceden kurulan hükme tezat oluşturacak nitelikte bulunduğu da açıktır.Öyle ise; yukarıda değinildiği üzere, dosya içerisinde bulunan taraflar arasında daha önceden dava konusu edilen dosyalarında dikkate alınmak suretiyle değerlendirme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve noksan inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru bulunmamıştır.Davalının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.