Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 14829 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 12796 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : ALACAKTaraflar arasında görülen alacak davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın 'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, hukuki ehliyetsizlik nedenine dayalı tapu iptali ve kısıtlı ... adına tescil isteğiyle açılmış, 17.01.2013 tarihli dilekçeyle alacak isteği olarak ıslah edilmiştir.Davacı vasisi, davacının maliki olduğu 186 ada 3 parsel sayılı taşınmazı davalıya satması için, dava dışı ..............'ı vekil tayin ettiğini, bu tarihte akli dengesinin yerinde olmadığını, ....... 'un 24.01.2011 tarihinde davalıya dava konusu taşınmazı satış suretiyle temlik ettiğini ileri sürerek, tapudaki satış işleminin iptali ve davacı adına tapuya tescilini istemiş, 17.01.2013 tarihli ıslah dilekçesiyle davanın alacak davası olarak devamını istemiştir.Davalı, davacının devir sırasında akıl sağlığının yerinde olduğunu belirtip davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, ehliyetsizlik iddiasının kanıtlandığı gerekçesiyle bedel isteğinin kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden davacı ...'ın 22.12.2010 tarihli vekaletnameyle dava dışı .............. ''................ Arsa ve Konut Yapı Kooperatifine müracaatla yapılacak araştırma neticesinde adına isabet etmiş ya da isabet edecek olan gayrimenkulleri ,gayrimenkul hisselerini ...'ye satmaya ve satış bedellerini almaya ...''yetki verdiği, bu yetkiye istinaden ....... 'un davacının maliki olduğu 186 ada 3 parsel sayılı taşınmazı 24.01.2011 tarihinde davalı ...'ye satış suretiyle temlik ettiği, davalı ...'nin ise dava tarihinden önce dava dışı ............'a devrettiği, davacının kızı olan ............'ın davacı ...'a ............Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 31.03.2011 tarih, 2010/2417 esas 2011/592 karar sayılı kararıyla vasi olarak atandığı ,aynı dosya üzerinden ek kararla 30.11.2011 tarihinde vasiye tapu iptali tescil davasını takip etmek üzere yetki verildiği, vasinin 17.01.2013 tarihli dilekçesiyle tapu iptali tescil davasını alacak davası olarak ıslah ettiği, ..... Adli Tıp Şube Müdürlüğü'nün 24.06.2013 tarihli raporunda ise 22.12.2010 tarihi ve bu tarihten geriye doğru 13/12/2009 tarihine kadar davacının hukuki işlem ehliyetinin olmadığının belirtildiği anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 448. maddesinde, vasinin, vesayet altındaki kişiyi bütün hukuki, işlemlerinde temsil edeceği; 462. maddesinin 8. bendinde de, vasinin, vesayet makamından izin almak koşuluyla kısıtlı adına dava açabileceği hususları düzenlenmiştir.Somut olaya gelince, Vesayet makamı tarafından vasiye ,tapu iptali tescil davası açmak üzere husumete izin kararı verildiği ancak bedel ıslahı yönünden yetki verilmediği anlaşılmıştır.Hâl böyle olunca, alacak talebinin tapu iptali tescil talebine göre daha az isteği kapsadığı gözetilerek, vasinin ıslah talebinin kısıtlının menfaatine uygun olup olmadığı yönünden tekrar vesayet makamından husumete izin kararı alınması ve husumete izin kararı verilmesi halinde davanın görülmesine devam edilmesi, husumete izin kararı verilmemesi halinde ise davanın reddine karar verilmesi gerekirken bu hususun gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Davalının temyiz itirazı açıklanan nedenlerden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.