MAHKEMESİ: ADANA 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 08/05/2012NUMARASI: 2011/659-2012/296Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabul kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar davalılardan H. S. O.K.ve B.K. tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Dava; çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece; hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca davacı M.G.bakımından husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine, davacı Ş. G. bakımından ise; davalılar M.ve M. K.aleyhine açılan davanın reddine, diğer davalılar H.S.B.K. ve O. K. bakımından elatmanın önlenmesine ve ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 258 sayılı kadastral parselin ifrazından 638, 639 (888), 643, 644 ve 648 parsellerin oluşturulduğu, dava konusu 642 parsel sayılı taşınmazda davacılardan M.G.'in, 638 ve 643 parsel sayılı taşınmazlarda ise Ş.G.'in kayden malik oldukları, komşu 639 parselde (yeni 888 parsel) paydaş davalı H.S.'in davacı Ş. G. adına kayıtlı 638 parselin fen bilirkişinin krokili raporunda (A) harfi ile gösterilen 19.052 m²'lik bölümüne, 644 parselde paydaş olan davalı M.K.'nın ise davacı Ş.G. adına kayıtlı 643 parselin (B) harfi ile gösterilen 5695 m²'lik bölümüne, 639 parselde (yeni 888 parsel) paydaş davalı H.S.'in davacı Ş. G.adına kayıtlı 643 parselin (C) harfi ile gösterilen 698 m²'lik bölümüne haklı ve geçerli bir neden olmaksızın tarım yapmak suretiyle müdahale ettikleri, davacı M.G. adına kayıtlı 642 parsele davalılardan 647 parsel maliki M.K.ve M. K.'ın herhangi bir müdahalesinin saptanmadığı, bilakis diğer davacı Ş.G. tarafından krokide (D) harfi ile gösterilen 7632 m²'lik bölümün kullanıldığı anlaşılmaktadır.Davacılar dava dilekçesinde; kayden maliki bulundukları dava konusu 638, 642 ve 643 parsel sayılı taşınmazların bir kısmına, komşu parsel maliki davalıların haklı ve geçerli bir neden olmaksızın tarım yapmak suretiyle müdahale ettiklerini ileri sürerek eldeki davayı açmışlar, davalılar ise 258 sayılı ana kadastral parselin ifrazı sırasında tersimat hatası yapıldığını, böylelikle mükerrer alanların oluşturulduğunu, pafta durumu ile zemindeki kullanımda farklılıklar bulunduğunu savunmuşlardır. Hemen belirtilmelidir ki; davaya konu taşınmazların kadastro görmüş, çapa bağlı taşınmazlar olduğu tartışmasızdır. Her ne kadar tersimat hatası olduğu savunma getirilmiş ise de 3402 sayılı Yasanın 41. maddesi uyarınca tersimat hatasının düzeltilmesi başvurusunda bulunulmadığı gibi eksiğin tamamlatılması yoluyla yapılan sorgulamada aynı Yasanın 22/a maddesi uyarınca yenileme kadastrosu çalışmalarına da başlanılmadığına göre mevcut duruma göre bir karar verilmesi gerektiği kuşkusuzdur. Bu durumda davacı M.G.tarafından açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine, davacı Ş. G.tarafından açılan davada ise mevcut duruma göre 647 parsel maliki M.K.ve M. K.aleyhine açılan davanın reddine, 639 parsel maliki davalı H.S.'in (A ) ve (C) harfleriyle gösterilen alana, 644 ve 648 parselde paydaş olan M. K. ve R. K. mirasçıları O. ve B. K.'nın krokide (B) harfi ile gösterilen alana elatmasının önlenmesine ve ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalıların öteki temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Ancak davacılardan M. G.'in davasının reddine, diğer davacı Ş. G.'in davasının ise kısmen kabulüne karar verilmiş olmasına rağmen davada kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca nispi avukatlık parasına taktir edilmemiş olması doğru değildir.Davalıların bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedene hasren (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 31.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.