Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14811 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 11445 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : ZONGULDAK 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 21/09/2010NUMARASI : 2010/50-2010/296Yanlar arasında görülen el atmanın önlenmesi ve yıkım davası sonunda, yerel mahkemece, davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davacının aktif dava ehliyeti olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 400 ada 76 parsel sayılı taşınmazın davacı adına kayıtlı bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacıya ait çekişme konusu 76 parsel sayılı taşınmazın 1.99 m2'lik bölümüne davalının soğuk hava deposu inşa etmek suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek eldeki davayı açtığı, yargılama sırasında Başkent Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin Davacı ile BEDAŞ arasında yapılan “İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi” uyarınca davanın takibinde hukuki menfaatleri bulunduğunu bildirerek davaya davacı yanında müdahil olmak istediğini bildirdiği ve Mahkemece müdahale talebinin reddedilerek, anılan sözleşmenin 18/3 maddesi gereğince davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığından davanın reddine karar verildiği görülmektedir.Bilindiği üzere, TMK'nun 683.maddesi hükmü gereğince, bir şeye malik olan kimse yasaların el verdiği ölçüde o şeyden yararlanma, tasarruf ve kullanma hakkına haizdir. Diğer taraftan malikin mülkiyetine yönelik bir tecavüzün varlığının saptanması halinde, ona malik olan kimsenin mülkiyet hakkına dayanmak suretiyle tecavüzü defetmek hakkının varlığı da tartışmasızdır.Hal böyle olunca, davacının mülkiyet hakkına dayanmak suretiyle açtığı davada aktif dava ehliyetinin bulunduğu gözetilerek, işin esasının incelemesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.