Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14798 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 12040 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : ECRİMİSİLYanlar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR-Dava,ecrimisil isteğine ilişkindir.Davacılar, ortak miras bırakanları...'ın 1990 yılında öldüğünü, geriye mirasçıları olarak kendileri ile dava dışı ... ve davalıların kaldıklarını,muris .....'dan intikal eden, 258, 758 ve 456 sayılı parsellerin davalılar tarafından kullanılıp fındık bahçelerinden yararlanmalarına ve gelirini almalarına davalıların engel olduklarını ileri sürerek, eldeki davayı açmışlar; davalılar ise, dava konusu taşınmazları kullandıklarını, davacıların muris kız kardeşleri olan...'ın çocukları olduklarını bir de diğer sağ kız kardeşleri...'in bulunduğunu bu kızkardeşleri ile muris babalarının ölümünden sonra anlaştıklarını yeğenlerinin babalarının miras paylarını ellerinden alacağı endişesiyle şimdilik miras paylarını istemediklerini savunmuşlardır.Mahkemece; 1999-2011 tarihleri arasındaki dönem için belirlenen ecrimisile hükmedilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden;çekişme konusu taşınmazlar??n muris adına kayıtlı olduğu,miras bırakanın 15.08.1990 tarihinde, davacıların annesi..'nin ise 1999 yılında öldüğü, taşınmazların murisin ölümünden itibaren davalılar tarafından kullanıldığı,üzerinde ev ve fındık ağaçlarının bulunduğu anlaşılmaktadır.Ne varki mahkemece, hükme yeterli bir araştırma ve incelemenin yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur. Şöyle ki; davalılar taşınmaz üzerindeki fındık ağaçlarının on yıl önce kendileri tarafından dikildiğini savundukları halde mahkemece bu konuda inceleme yapılmaksızın fındık geliri üzerinde ecrimsil hesabı yapıldığı gibi, yine davalıların, taşınmazları muvafakate dayalı olarak kullandıklarını savunmalarına ve tanık ismi bildirmelerine rağmen bu konu üzerinde durulmamıştır.Hal böyle olunca; ismi bildirilen tanık dinlenerek davalı tarafın çekişmeli taşınmazları muvafakate dayalı olarak kullanıp kullanmadıklarının açılığa kavuşturulması, muvafakate dayalı olarak kullanıldığının saptanması halinde dava açmakla muvafakatın geri alındığı gözetilerek davanın redddedilmesi, aksi halde taşınmazlar üzerindeki fındık ağaçlarının davalılar tarafından dikilip dikilmediğinin belirlenmesi, davalılar tarafından dikildiği belirlenir ise taşınmazların fındık dikilmeden önceki nitelikleri gözetilerek ecrimisilin hesaplanması aksi halde, fındık geliri üzerinde hesap yapılması gerekirken değinilen hususlar üzerinde durulmadan eksik soruşturma ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Davalıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 31.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.