MAHKEMESİ : GAZİANTEP 7. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 26/09/2013NUMARASI : 2012/597-2013/665Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir.Davacılar, davalı ile birlikte paydaşı oldukları dava konusu 85, 110, 276, 535 ve 699 parsel sayılı taşınmazlardan yararlanmalarına davalının engel olduğunu ileri sürerek, davalının, paylarına yapmış olduğu müdahalenin önlenmesi ile ecrimisil isteğinde bulunmuşlardır.Davalı, davacıların iddialarının doğru olmadığını, taşınmazlara her hangi bir müdahalesinin bulunmadığı belirterek, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, elatmanın önlenmesi talebi yönünden, dava konusu taşınmazlara tarafların elbirliği halinde malik oldukları, yanlar aralarında rızai bir taksimin bulunmadığı, bu nedenle elatmanın önlenmesi davasının dinlenme olanağı bulunmadığı, ecrimisil isteği bakımından ise; davacı tarafın ev vasfındaki taşınmazı davalının kullandığını veya kiraya vererek gelir elde ettiğini, çekişmeli diğer taşınmazlar bakımından da intifadan men olgusunun gerçekleştiğini kanıtlayamadıkları gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Gerçekten de; çekişmeli ... parsel sayılı avlulu kargir ev vasfındaki taşınmazın davalı tarafından bizzat kullanılmadığı gibi kiraya verilmek suretiyle bir gelir de elde edilmediği, halen boş olduğu belirlenmek suretiyle 699 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacılarn bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine. Ancak, dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, davaya konu tarla vasfındaki ... parsel sayılı ve bağ ve fıstıklık vasfında ki .. parsel sayılı taşınmazlara tarafların elbirliği halinde malik oldukları,tanık anlatımlarına göre anılan taşınmazların tamamını davalının kullandığı anlaşılmaktadır.Davacıların temyiz dilekçesinde, dava konusu taşınmazlara ilişkin olarak Gaziantep 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/1010 esasında kayıtlı ortaklığın giderilmesi davası açtıklarını bildirdikleri görülmektedir.Bilindiği üzere; Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki elatmanın önlenilmesini her zaman isteyebilir. Hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine elatmanın önlenilmesi davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı elatmanın önlenilmesi davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu elatmanın önlenilmesi davası ile değil, kesin sonuç getiren taksim veya şüyuun satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir. Öte yandan, ecrimisil ise, kötüniyetli şagilin malike ödemekle yükümlü olduğu tazminat olup en azı kira geliri en çoğu ise tam gelir yoksunluğudur.Kural olarak, intifadan edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğini davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır. Bunlar; ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren yada (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkâr etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılması halleridir. Bundan ayrı, taşınmazın getirdiği ürün itibariyle de, kendiliğinden oluşan ürünler; biçilen ot, toplanan fındık, çay yahut muris tarafından kurulan işletmenin yahut, başlı başına gelir getiren işletmelerin işgali ve davaya konu taşınmazın kamu malı olması halinde intifadan koşulunun oluşmasına gerek bulunmamaktadır. Bu nedenle, sayılan istisnalar dışında intifadan koşulunun gerçekleşmesi aranacak ve intifadan koşulunun gerçekleştiği iddiası, her türlü delille kanıtlanabilecektir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.02.2002 günlü ve 2002/3-131 E, 2002/114 K sayılı ilamı)O halde, davaya konu 85, 110, 276 ve 535 parsel sayılı taşınmazların tamamını davalının kullandığı belirlendiğine göre, anılan taşınmazlarda davacıların payı oranında elatmanın önelenmesine, Gaziantep 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/1010 esasında kayıtlı ortaklığın giderilmesi dava dosyasının getirtilerek, dava dilekçesinin davalıya tebliğ tarihi itibariyle ntifadan men koşulunun gerçekleşmiş olacağı gözetilerek belirlenecek ecrimisilin hüküm altına alınması gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.Davacılar vekilinin bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.