MAHKEMESİ : NURDAĞI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 06/07/2012NUMARASI : 2010/277-2012/132Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi .. raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR-Dava, ecrimisil isteğine ilişkin olup, Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu .. parsel sayılı taşınmazın 1/2 payına, ..parsel sayılı taşınmazın ise tamamına davacının malik olduğu; davalının, uzun yıllardan beri taşınmazları ekip biçmek suretiyle kullandığı, daha sonra davacı ile davalı arasında sözlü kira ilişkisi kurulduğu, davalının kiracı sıfatıyla hareket ettiği 2 yıllık sürenin sonunda aralarındaki kira ilişkinin sona erdiği, bu hususun 03.02.2011 tarihli oturumda ki davalının " Benim davacı tarafa sadece 2 yıllık kira borcum vardır. Yani bu senenin ve önceki senenin bedellerini ödemedim çünkü kira sözleşmesi imzalamadı bu sebeple ilçe tarımdan destekleme primi alamadım. Ancak ondan önceki seninin kira bedelini iki kere ödedim..." şeklinde beyanıyla da kanıtlandığı anlaşılmaktadır.O halde, taraflar arasında kira ilişkisi kurulmuş ise de, davalınında kabulünde olduğu gibi aralarındaki kira ilişkisi sona erdikten sonra, yazılı bir kira sözleşmesi yapılmadığı gibi, sözlü olarakta bir kira sözleşmesinin varlığının davalı tarafça ispatlanamadığı görülmektedir.Buna göre taraflar arasında ki kira ilişkisinin ecrimisil talep edilen dönem itibariyle son bulduğu görülmektedir.Bilindiği üzere, ecrimisil, kayıt malikinin kötü niyetli zilyetten isteyebileceği haksız işgal tazminatıdır. Öyleyse, dava tarihinden geriye doğru 3 yıllık sürenin başlangıç tarihine kadar davalının iyiniyetli zilyet olduğu, bu tarihten sonra kötüniyetli zilyet haline geldiği kabul edilmelidir.Hal böyle olunca, talep edilen dava tarihinden geriye doğru 3 yıllık süre için, çekişme konusu 1124 parsel sayılı taşınmazın 1/2 payına, 1126 parsel sayılı taşınmazın tamamına davacının malik olduğu gözetilerek, belirlenen ecrimisilin hüküm altına alınması gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.Davacı vekilinin bu yöne ilişkin olarak temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.