Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14735 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 16276 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : SİLİVRİ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 01/11/2012NUMARASI : 2011/671-2012/633Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi, ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu 1 nolu bağımsız bölümün 23.06.1993 tarihi itibari ile davacı adına kayıtlı olduğu, davalının anılan bağımsız bölümü haklı ve geçerli bir neden olmaksızın kullandığı ileri sürülerek, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istekleriyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere ecrimisil, kayıt malikinin kötü niyetli zilyetten isteyebileceği haksız işgal tazminatıdır.Hemen belirtmek gerekir ki; davalı F.'nin, dava konusu bağımsız bölümün yer aldığı binanın yapımı sırasında emeğine karşılık olarak anılan bağımsız bölümün müteahhit firma tarafından kendisine verildiği şeklindeki savunmasının, kayıt maliki davacıyı bağlamayacağı dolayısıyla davalının kullanımın haksız olduğu kuşkusuzdur.Öte yandan, davacı taraf geriye dönük 5 yıl için ecrimisil isteğinde bulunduğu, davalının 3.kişi konumunda olduğu da açıktır. O halde, davalının kayıttan kaynaklı bir hakkı bulunmadığı, davacının da mülkiyet sahibi olduğu gözetilerek intifadan men olgusunun araştırılması gereği bulunmamaktadır. Ne var ki; mahkemece, Silivri Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2007/136 Değişik iş sayılı dosyasında, dava konusu bölümün davalının kullanımında olup olmadığının belirlenmesi amacıyla yapılan keşfin tarihi olan 17.08.2007 tarihi ile dava tarihi olan 11.11.2008 tarihleri arasındaki dönem için belirlenen ecrimisilin hüküm altına alınmış olması isabetsizdir.Hal böyle olunca, dava konusu döneme ilişkin olarak, 12.07.2012 tarihli ıslah dilekçesi de gözetilmek suretiyle davalının haksız ve kötüniyetli kullanımı nedeniyle usulüne uygun şekilde belirlenecek ecrimisilin hüküm altına alınması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. Davacının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 30.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.