Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14733 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 17253 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ: DÖRTYOL 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 19/04/2012NUMARASI: 2010/1063-2012/304Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi, tespit davası sonunda, yerel mahkemece asıl ve birleşen davaların kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı ve birleşen davalı vekili yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Asıl davada davacı A.kayden maliki olduğu 1449 parsel sayılı taşınmaza davalın yapılanmak suretiyle müdahalede bulunduğunu ileri sürüp elatmanın önlenmesine karar verilmesini; davalı – birleşen davacı E.ise, dava konusu taşınmaz üzerindeki yapıyı kendisinin yaptığının tespiti ile bu hususun tapuya şerh verilmesini istemişlerdir.Mahkemece, asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verilmiştir.Hemen belirtmek gerekir ki, davalı- birleşen davacının haklı ve geçerli bir nedeni olmadığı halde davacının sonradan paydaş olduğu taşınmaza bina yapmak suretiyle müdahalede bulunduğu saptanmak suretiyle asıl davanın kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Ne var ki, dava konusu taşınmazda hiç malik olmayan davalı - birleşen davacı E.'nin, önceki paydaşların rızası dahilinde anılan binayı inşa ettiği şeklindeki savunmasının kendisine kişisel hak bahşettiği ve ancak bayine karşı ileri sürülebileceği gibi kayıt maliki davacıyı bağlamayacağı da açıktır.Hal böyle olunca, birleşen davanın reddine karar verilmesi gerekirken, asıl davada verilen kararla çelişki oluşturacak şekilde hüküm kurulması doğru değildir.Davacı-birleşen davalı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 30.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.