Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14724 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 11126 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 9. SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 20/02/2014NUMARASI : 2013/106-2014/96 Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Davalı Tapu Müdürlüğü, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, Kadıköy Tapu Müdürlüğünün taraf değil, davanın ilgilisi olduğundan aleyhine açılan davanın reddine, öte yandan, davanın kabulü ile 493 ada 46 parsel sayılı taşınmaz maliki Ş.'ın tapu kaydında ''A..'' olarak yazılı baba isminin ''A.'' olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür taleplerde kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. HMK'nin geçici birinci maddesi gereğince “Bu Kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan davalarda uygulanmayacağından” kanunun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra yapılan taleplerin tapu müdürlüğüne ilgili sıfatıyla yöneltilerek yapılması gerekir. Bu tür kayıt düzeltme veya tespit taleplerinde, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir. 1-Kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması istenen dava konusu taşınmazların tapu kayıtları (ilk tesis ve tedavülleriyle) ve kadastro tutanakları (tespit ve tescile esas alınan tüm dayanak belgeleriyle) ayrıca taşınmazlar kadastrodan sonra edinilmişse buna ilişkin tüm belgeler ile birlikte getirtilmelidir. 2-Taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı da araştırılmalıdır. 3-Nüfus Müdürlüğünden, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfusta kayıtlı olup olmadıkları araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak Talep konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalıdır. 4-Talep konusunda tanıklar dinlenmelidir. 5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise mahallinde keşif yapılarak; tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri taşınmaz başında dinlenmelidir. Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında talebin kabulü yoluna gidilmelidir. Talebin niteliği gereğince, yargılama harcı ve vekâlet ücreti maktu olarak belirlenmelidir. Tapu Müdürlüğü ilgili sıfatıyla davada yer aldığından yargılama giderlerinden (ve yargılama giderlerinden olan vekalet ücretinden) sorumlu tutulmamalıdır. Somut olayda; yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda bir inceleme ve araştırma yapıldığından söz edilemez. Hal böyle olunca; a) Çekişme konusu 493 ada 46 parsel sayılı taşınmazın tespitine esas alınan dayanak 11 Ağustos 320 tarih, 129 no'lu tapu kaydının geldi ve gitti kayıtlarıyla birlikte, ayrıca, tapu kaydının dayanağı olan satışa esas resmi senedin getirtilmesi, b) Talep konusu taşınmazın bulunduğu yerdeki nüfus müdürlüğünden “dava konusu taşınmazın tapu kaydına yazılması istenilen ''A. kızı Ş.'ın'' nüfus bilgilerinin sorularak, aile nüfus kayıt tablosu ve dayanaklarının getirtilmesi, c)Abdullah kızı Ş.'ın mirasçılık belgesinde sözü edilen ve Ş.'ın ölümünün tespitine ilişkin Kartal 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1997/937-16 sayılı dosyanın veya onaylı ve kesinleşme şerhini içeren bir suretinin mahkemesinden istenmesi, d) Dava konusu taşınmazın geçmişte ve halen kim tarafından tasarruf edildiği ve “A. kızı Ş.” ile “A. kızı Ş.'ın” aynı kişiler olup olmadıkları; taşınmazın bulunduğu bölgede başka A. kızı Ş.'ın yaşayıp yaşamadığı yönünden zabıta araştırması yapılması, e) Aynı kimlik bilgilerine sahip kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarının araştırılması, gönderilmesi halinde bu kişi veya kişiler ihtaratlı davetiye ile duruşmaya çağrılarak dava konusu taşınmazda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığının kendilerinden sorulması, tapu kayıtlarında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenen kişinin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir. Davalının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 24.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.