MAHKEMESİ : İSTANBUL 11. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 04/02/2014NUMARASI : 2013/124-2014/23Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar, taraf vekilleri tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;KARARDava, ecrimisil talebine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Toplanan deliller ve tüm dosya içeriğinden, dava konusu .. Ada .. Parsel sayılı taşınmazın paylı mülkiyet üzere ¼ payının davacı İdare adına, diğer payların dava dışı 3.şahıslar adına kayıtlı olduğu, söz konusu parselin 1/1000 ölçekli, 29/07/2003 onay tarihli koruma amaçlı uygulama imar planlarında kısmen yol, kısmen konut alanında kaldığı ve üzerinde ruhsatsız yapılar bulunduğu anlaşılmaktadır.Mahkemece, bilirkişi raporunda A harfi ile gösterilen 3.923 m2 lik alanın yol olarak kullanıldığı saptanarak davacının ¼ hissesine düşen alan için hesaplanan ecrimisil bedelinin tahsiline karar verilmiştir.Ne var ki, hükme esas alınan bilirkişi raporuna ekli krokiden taşınmaz üzerindeki fiili yol durumu ile imar planındaki yol durumunun aynı olmadığı anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında, fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK'nin 25.02.2004 gün ve 2004/1-120-96 sayılı kararı)Öte yandan, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık olmalı ve değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere uygun şekilde HMK'nin 266 vd. maddelerine uygun olarak açıklanması gereklidir. Bu nedenle, eğer arsa ve binalarda kira esasına göre talep varsa, taraflardan emsal kira sözleşmeleri istenmeli, gerekirse benzer nitelikli yerlerin işgal tarihindeki kira bedelleri araştırılıp, varsa emsal kira sözleşmeleri de getirtilmeli, dava konusu taşınmaz ile emsalin somut karşılaştırması yapılmalı, üstün veya eksik tarafları belirlenmelidir.İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenir. Sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilir.Hal böyle olunca, öncelikle imar planı ile bilirkişi raporu ekindeki krokinin çakıştırılıp, davalı Belediye’nin müdahalesi tesbit edilen kısım yönünden ecrimisil hesaplanarak bu kısım için davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, imar planında yol olarak görülmeyen yerler bakımından da davanın kabulüne karar verilmesi hatalı olduğu gibi; yukarıda açıklanan ilkelere uygun düşmeyen ve herhangi bilimsel veriye dayanmayan bilirkişi raporuna dayanarak hüküm kurulması da isabetsizdir.Tarafların bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 22.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.