Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 14578 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 7658 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ : İSTANBUL 3.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 27/12/2011NUMARASI : 2009/344-2011/417Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi,ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; çekişme konusu 299 ada 81 parsel sayılı taşınmazda davacının miras bırakanı S...’nın ve dava dışı kişilerin paydaş olduğu, davalının kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı, taşınmazın adına tescili isteğiyle açtığı davanın İstanbul 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.05.2011 tarih, 2006/315 esas, 2011/111 karar sayılı kararı ile reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.Dosya kapsamı ile, davalının haklı ve geçerli bir nedeni olmaksızın çekişmeli taşınmazı kuyumcu dükkanı olarak kullandığı belirlenerek yazılı olduğu üzere elatmanın önlenmesi isteği bakımından davanın kabulüne karar verilmesi kural olarak doğrudur. Davalının bu yönlere ilişkin temyizi itirazları yerinde değildir. Reddine.Davalının öteki temyiz itirazlarına gelince; dava konusu 299 ada 81 parsel sayılı taşınmazı davalının 20 yılı aşkın süredir kullanmakta olup, davacının dava tarihine kadar davalıya bir ihtarname keşide etmediği gibi bir ikazda da bulunmadığı gözetildiğinde, davalının taşınmazı kullanımının muvafakate dayalı olduğu, başka bir ifade ile taraflar arasında Borçlar Kanununun 299. maddesi (6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 379 md.) hükmü uyarınca sözlü olarak ariyet akdi yapıldığı ve dava açılmakla muvafakatin geri alındığı, yani aynı yasanın 304. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 384) maddesi gereğince akdin feshedildiği ve davalının fuzuli şagil konumuna düştüğü kabul edilmelidir. Buna göre, fuzuli şagilin (haksız kullananın) taşınmaz malikine tasarrufundan dolayı ödemekle yükümlü bulunduğu en azı kira bedeli, en fazlası mahrum kalınan gelir kaybı olan haksız işgal tazminatı ile davalının sorumlu tutulmasına olanak bulunmadığı açıktır. Hal böyle olunca; açıklanan nedenlerle ecrimisil isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir. Kabule göre de, davalının çekişmeli taşınmazda mülkiyetten kaynaklanan bir hakkı bulunmadığına göre 1944 tarih, 13/20 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca mutlak şekilde elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerekirken pay oranında davanın kabulüne karar verilmesi doğru değil ise de, kararı temyiz edenin sıfatına göre bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.Öte yandan, çekişme konusu 299 ada 81 parsel sayılı taşınmaz hakkında karar verilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde dava dışı kişiler adına kayıtlı olan 177 parsel hakkında hüküm tesisi isabetsizdir. Davalının bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3. maddesi aracılığıyla) 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 06.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.