MAHKEMESİ : KÖYCEĞİZ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 19/09/2013NUMARASI : 2013/30-2013/229 Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Davacı, dava konusu .. ada .. parsel ile .. ada.. parsel sayılı taşınmazlarda paydaşlardan O.'ın baba adının T. olup soyadının bulunmadığını, R.'nın baba adının T. ve soyadının E.olduğunu, F.'nın baba adının D. ve soyadının evlenmekle Y. olduğunu, Keziban'ın baba adının D. ve soyadının Ş. olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının nüfus kaydına uygun olarak düzeltilmesini istemiş, Mahkemece ilk kararda, davanın kabulüne karar verilmiş, anılan karar Yargıtay 14. Hukuk Dairesince; “.. davacılar, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında "F." olan malikin kimlik bilgilerinin "D. kızı F.. Y.." olarak düzeltilmesini talep etmişler ise de dosyadaki mevcut nüfus kayıtlarının incelenmesinden, D. kızı F.. Y..'in sağ olduğu görülmektedir. Bu nedenle, adı geçen F.. Y..'e ait istem hakkında davacıların aktif dava ehliyeti bulunmadığından kabul kararı verilmesi doğru değildir. Diğer tapu maliklerinden K.'a yönelik istem hakkında ise davacıların tapu kayıt maliki Keziban'ın mirasçıları olduğuna dair veraset ilamı veya nüfus kayıtları dosyada bulunmamaktadır. Mahkemece, tapu kayıt maliklerinden F.'ya ilişkin istemin davacıların aktif dava ehliyeti bulunmadığından reddine, tapu maliklerinden Keziban'a ilişkin istemin ise davacıların mirasçılık bağı saptanırsa bu paydaş yönünden oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi, aksi takdirde davanın bu paydaş yönünden de aktif dava ehliyeti bulunmadığından reddine ...” karar verilmesi gerektiğine değinilerek bozulmuş bozma sonrası yapılan yargılamada mahkemece, tapu kayıt maliklerinden F.'ya ilişkin talebin dava ehliyeti bulunmadığından reddine, Keziban hakkındaki istemin kabulüne karar verilmiş, karar davacı tarafından Fatma yönünden temyiz edilmiştir. Bilindiği üzere; bu tür bir davayı tapu maliki ile mirasçıları açabilir. Bundan ayrı Türk Medeni Kanununun 702. maddesinin son fıkrası ortaklardan herbirinin topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabileceği ve bu korumadan bütün ortakların yararlanabileceği öngörüldüğünden elbirligi mülkiyetinde ortaklardan herhangi biri de tek başına tapuda miras bırakanla ilgili düzeltme isteyebilir. Ayrıca davanın başka bir dava sebebiyle verilen yetkiye dayanılarak açılması da olanaklıdır. Böyle bir yetki verildiğinde yetkiye dayanarak dava açan kişinin aktif dava ehliyeti bulunduğu kabul edilir. Somut olayda, yargıtay bozması sonrasında davacı tarafa Köyceğiz Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/270 E sayılı ortaklığın giderilmesi davasında F. bakımından dava açabilmek veya davaya devam edebilmek için yetki verildiği, davacı tarafın bu yetkiye dayalı olarak yargılamaya devam ettiği, böylece dava şartının yerine getirilmiş olduğu ve toplanan delilere göre de tapu kaydında paydaş olan F.'nın D.kızı F.. Y.. olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, F. yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Davacı vekilinin bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 22.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.