Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14531 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 14571 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ: EŞME ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 21/02/2012NUMARASI: 2006/132-2012/76Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece asıl ve birleşen davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı Y. G. tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Asıl ve birleşen dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davacıların iddiaların sabit olduğu ve davalının Türk Medeni Kanunu'nun 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacağı gerekçesi ile asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişmeye konu 156 ada 33 parsel sayılı taşınmazın 2156/4255 payı dava dışı H.İ. G.'e aitken anılan payı 22.12.2005 tarihinde 01.01.2003 doğumlu olan davalı torunu B.G.'e satış suretiyle devrettiği, davalının 18 yaşından küçük olması sebebi ile onun adına işlemi anne ve babası olan F. ve Y.'ın gerçekleştirdikleri, dava dışı paydaşlar Ö. ve A.'in de yargılama sırasında davaya dahil edildikleri anlaşılmaktadır.Davacılar, çekişmeye konu taşınmazın bir bölümünü kayden malik olan dava dışı H. İ.G.'den haricen satın aldıklarını, anılan şahıs aleyhine açtıkları tapu iptal ve tescil davasının Eşme Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2001/115 Esas 2001/441 sayılı kararı ile kabul edildiğini ve kesinleştiğini, ancak ilamın kesinleşme aşamasında H. İ.'in taşınmazdaki tüm payını yaşı küçük olan davalı torununa kötüniyetli olarak devrettiğini, davalının da bu durumu bilen kişi olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmışlardır.Gerçekten de, dava dışı H.'in 33 parsel sayılı taşınmazın 628 m2'lik bölümünü davacı M.'e, 320 m2'lik bölümünü ise davacı S.'e haricen sattığı iddiasıyla her iki davacının tapu iptali ve tescil istekli dava açtıkları, yapılan yargılama neticesinde Eşme Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 04.12.2001 tarihli, 2001/115 Esas, 2001/441 sayılı kararı ile davanın kabul edilerek Halil'e ait 2156 payın iptali ile 628 payının davacı M. adına, 320 payının ise davacı S. adına tesciline karar verildiği, anılan kararın, taraflarca temyiz edilmeyeceğinin bildirilmesi üzerine 17.05.2006 tarihinde kesinleştiği görülmektedir.Hemen belirtmek gerekir ki; yaşı küçük davalı B.'ın sözkonusu ilamın tarafı olan H.İ. G.'ün torunu, B. adına satış işleminde taraf olarak yeralan ve davayı takip eden anne ve babası F. ile Y.'ın ise H. İ.'in gelini ve oğlu oldukları, bu durumda davalıların durumu bilen ve bilmesi gereken kişi konumunda bulundukları ve H. İ.'in halefi sıfatıyla anılan ilamın onları da bağlayacağı ve Türk Medeni Kanunu'nun 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacakları açıktır. O halde, davacıların tapu iptal ve tescil isteğinin kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalı Y. G.'ün bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Davalının öteki temyiz itirazlarına gelince; Bilindiği üzere; paylı mülkiyetin sözkonusu olduğu taşınmazda paydaşların taşınmazın her zerresinde payları oranında hak sahibi olmaları Türk Medeni Kanunu'nun 688. maddesinin ve paylı mülkiyet ilkelerinin bir gereğidir. Hal böyle olunca; davalı adına kayıtlı 2156/4255 pay üzerinden Eşme Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 04.12.2001 tarihli, 2001/115 Esas, 2001/441 sayılı ilamı ile hüküm altına alınan davacıların payları oranında iptal ve tescile karar verilmesi gerekirken, metrekare üzerinden iptal ve tescile karar verilmiş olması doğru olmadığı gibi, teknik bilirkişinin düzenlediği raporda A ve B harfleri ile gösterilen bölümlere atıf yapmak suretiyle hüküm kurulmuş olması da isabetsizdir. Davalı Y. G.'ün belirtilen nedenlerle temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.