MAHKEMESİ: SİLİVRİ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 28/02/2013NUMARASI: 2009/673-2013/78Yanlar arasında görülen ecrimisil davası sonunda yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacılar tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu,açıklamaarı dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, ecrimisil isteğine ilişkin olup mahkemece; davacılardan İ. U. bakımından davanın kabulüne, diğer davacılar bakımından ise reddine karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir.Davacılar dava dilekçesinde; paylı mülkiyete tabi taşınmazları davalıların haklı ve geçerli bir nedene dayanmaksızın tarım yapmak suretiyle tasarruf ettiklerini ileri sürerek eldeki davayı açmışlardır.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; dava konusu tarla vasıflı, 289 ada, 7, 14 ve 18 parsel, 80 ada, 72 parsel sayılı taşınmazlarda tarafların dava dışı kişilerle paylı mülkiyet üzere malik oldukları, 72 ada, 1-A, 1-B, 72 ada,15 parsel sayılı taşınmazların malik hanesinin “itirazlıdır şerhi” verilmek suretiyle boş bırakıldığı, taşınmazlarda harici taksim ve özel parselasyon yapılmadığı, fiili kullanım biçiminin oluşmadığı, miras bırakanların ölümünden beri davalılarca tarım yapmak suretiyle kullanıldığı, paydaşlardan davacı İ.U. tarafından davalı N. O.'e Fethiye 2. Noterliği nde düzenlenen ve 25/10/2005 tarihinde tebliğ edilen ihtarname ile taşınmazların kullanımı nedeniyle toplam 3.600,00 TL- ecrimisilin hesabına ödenmesi aksi halde yasal yollara başvuracağını ihtar ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda; davacı İ.U.bakımından malik hanesi boş bırakılanlar dışında kalan taşınmazlar yönünden uzman bilirkişiler aracılığıyla bilimsel verilere uygun ve denetime elverişli düzenlenen raporla belirlenen ecrimisile hükmedilmesinde kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davacı İ.U.'in bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine.Diğer davacıların temyiz itirazlarına gelince;Hemen belirtilmelidir ki; paylı mülkiyette paydaşlardan ( iştirak veya müşterek mülkiyete tabi taşınmaz maliklerin den) biri taşınmazı kullanan diğer paydaşa yararlanma isteğini bildirmediği veya kullanımını engellemediği sürece kullanımın rızaya dayalı olduğu kabul edilir. Başka bir değişle paydaşlar kural olarak intifadan men edilmedikçe birbirinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi ise; taşınmazdan ya da gelirinden yararlanma isteminin ecrimisil istenen süreden önce karşı tarafa iletilmesi ile oluşur. İntifadan men koşulu dava şartı olduğundan, gerçekleşip gerçekleşmediği re'sen (kendiliğinden) araştırılır ve yemin dahil her türlü delille kanıtlanabilir. Ancak ecrimisil istenilen taşınmazın doğal (bağ-bahçe gibi doğal ürün veren) ya da hukuki semere (kira geliri gibi) getiren yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, fiili taksim olması, davacı paydaş tarafından davalı paydaş aleyhine müdahalenin önlenmesi, ortaklığın giderilmesi davası açılması halinde intifadan men şartının aranmasına gerek yoktur. Somut olayda; ecrimisile konu edilen tarla vasıflı taşınmazlarda tarafların paydaş olduğu,davalılar tarafından ekip-biçmek suretiyle tasarruf edildiği, yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde intifadan men koşulunun aranmayacağı, kaldı ki kabul kapsamına alınan taşınmazlar bakımından Silivri Sulh Hukuk Mahkemesinin 07/11/2007 tarih, 2007/156 Esas, 2007/1383 Karar sayılı ilamı ile iştirak halindeki mülkiyetin müşterek mülkiyete dönüştürüldüğü, 1983 / 11 Esas sayılı dava ile ortaklığın giderilmesi davası açıldığı da dosya kapsamı ile sabittir.Hal böyle olunca; dava konusu taşınmazların tarla vasfı ile gelir getiren taşınmazlardan olduğu ve bu sebeple intifadan men koşulunun aranmayacağı kabul edilerek davacılar A. G., H. U.ve M.N. U.bakımından da paylarına isabet eden ecrimisilin kabulü yönünde hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davacılardan İ. U.tarafından davalı N. O.'e ihtarname keşide edilerek intifadan men koşulunun gerçekleştiği, diğer davacılar bakımından ise intifadan men koşulunun gerçekleşmediği gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetli değildir.Davacılardan A.G.H. U. M.N.U.'in bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.