Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14513 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 14398 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-ECRİMİSİL Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi, ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davalı ve katılma yoluyla dahili davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi....'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava; bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece; hapis hakkı tanınmak suretiyle elatmanın önlenmesine ve ecrimisil isteğinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı ve davacı yanında katılan... tarafından temyiz edilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davaya konu 853 ada, 2532 parselde yer alan 16 nolu bağımsız bölüm davacı .... adına kayıtlı iken yargılama sırasında 24/12/2009 tarihinde şirket temsilcisi ... tarafından katılan- davacı ...'a satış yoluyla temlik edildiği, davaya yeni malik tarafından devam edildiği, davalının çekişmeli taşınmazda kayıttan ve mülkiyetten kaynaklı bir hakkının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davacı dava dilekçesinde; kayden maliki bulunduğu bağımsız bölümü davalının 07.09.2001 tarihinden itibaren haklı ve geçerli bir neden olmaksızın şirket ortaklarının da akraba olmasından yararlanarak bedel ödemeksizin işgal ettiğini, tahliyesi ve ecrimisil ödenmesi için noter kanalıyla keşide edilen ihtara rağmen sonuç alınamadığını ileri sürerek eldeki davayı açmış, davalı yan ise, çekişmeli bölümü murisi ...'ın kardeşi olan ....’tan 18.500 Mark bedelle satın aldığını, her ikisinin de...’de paydaş olduklarını, bedelin ... Kurumu aracılığıyla havale edildiğini ancak tapuda intikal yapılmadığını, 1980 tarihinden buyana ikamet ettiklerini belirterek davanın reddini savunmuştur. Hemen belirtilmelidir ki, 10.07.1940 tarih, 2/77 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında, bir taşınmazın haricen satılması ve satıştan vazgeçilmesi halinde herkesin verdiğini geri alması gerektiği öngörülmüştür. Diğer taraftan; tapulu taşınmazların resmi olarak yapılmayan satışları Türk Medeni Yasasının 706, Borçlar Yasasının 213, 2644 sayılı Tapu Kanununun 26. maddesi hükmü uyarınca geçersizdir. Ancak, harici satış bedeli üzerinden kişisel hak sahibi olan lehine hapis hakkı tevlit edeceği de tartışmasızdır. Gerçekten de; davacı.... Ticaret A.Ş.'nin bir aile şirketi olduğu, çekişmeli bağımsız bölümün bayii (...) .... ile davalının murisi olan eşi...'ın kardeş oldukları, taşınmazın yargılama sırasında şirket temsilcisi olan (...) ... tarafından oğlu olan ....'a satış yoluyla 24/12/2009 tarihinde devredildiği, davalının harici satışa dayalı olarak ... Asliye 4. Hukuk Mahkemesinde açtığı 2010/15 Esas sayılı davada tapu iptal ve tescil olmadığı taktirde murisleri... tarafından ödenen 18.500 Mark'ın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili isteğinde bulunduğu, eksiğin tamamlatılması yoluyla getirtilen dava dosyasının incelenmesinde; iptal ve tescil isteğinin reddine, tahsilde mükerrerlik olmaması kaydıyla (Eldeki 2009/172 Esas sayılı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil dava dosyasında hapis hakkı tanınmak suretiyle ... tarafından bloke edilen bedelin tenkis edilmesi suretiyle) 30,228,27.-TL'nin davalı ....'tan tahsiline ilişkin verilen kararın derecattan geçmek suretiyle 11/06/2013 tarihinde kesinleştiği, kesinleşen ... Asliye 4. Hukuk Mahkemesinin 19/04/2011 tarih, 2010/15 Esas, 2011/200 karar sayılı dava dosyasında hükme esas teşkil eden 04/01/2011 tarihli bilirkişi raporunda; çekişmeli taşınmaz için davalının murisi tarafından 18.500 Mark ödeme yapıldığı ve 28/01/2001 ödeme tarihi itibariyle enflasyona, işçi maaşına ve gayrimenkul fiyat artışına göre yapılan uyarlamaların ortalaması alınmak suretiyle (18.500 Mark karşılığının) denkleştirici adalet prensiplerine göre dava tarihindeki karşılığının 30.228,27.-TL olduğunun belirlendiği dosya kapsamı ile sabittir.Yukarıda belirlenen olgular karşısında; Türk Medeni Kanunu'nun 683. maddesi ve Anayasının 35. maddesinde öngörülen davacının mülkiyet hakkına değer verilerek çekişmeli bağımsız bölümün haklı ve geçerli bir neden olmaksızın davalı tarafından işgal edildiği belirlenerek elatmanın önlenmesine ve harici satın almaya dayalı savunma gözetilerek harici satış bedeli üzerinden hapis hakkı tanınmasına ve buna bağlı olarak ecrimisil isteğinin reddine karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davacının tüm temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Ne var ki; eldeki davada 21/09/2010 tarihinde hüküm kurulduğu, hükmün kesinleşmesinden önce, eksiğin tamamlatılması yoluyla getirtilen ... 7. İcra Müdürlüğünün 15/11/2010 tarihli, 2010/15216 Esas sayılı dosyası ile icra takibine konu edildiği, icra takibi sırasında yapılan 02/06/2011 tarihli keşifte taşınmazın davalı tarafından tahliye edildiği ve davacı tarafından 27/12/2010 tarihinde, hapis hakkı bedeli olarak eldeki davada hükme bağlanan 15.000 Mark karşılığı olarak 16.060,41.-TL'nin icra dosyasına depo edildiği, diğer yandan ... Asliye 4. Hukuk Mahkemesinin 19/04/2011 tarih, 2010/15 Esas, 2011/200 karar sayılı kesinleşen ilam ile harici satış bedelinin 30.228,27.-TL olduğunun saptandığı görülmektedir.Halböyle olunca; eksiğin tamamlatılması yoluyla getirtilen ... 7. İcra Müdürlüğü tarafından yapılan icra takip dosyasında çekişmeli taşınmazın hüküm verilmesinden sonra 02/06/2011 tarihi itibariyle tahliye edildiği saptandığına göre elatmanın önlenmesi isteği bakımından karar vermeye yer olmadığına, hapis hakkı bakımından ise ... Asliye 4. Hukuk Mahkemesinin 19/04/2011 tarih, 2010/15 Esas, 2011/200 sayılı, kesinleşmiş kararı ve ... 7. İcra Müdürlüğü tarafından yapılan icra takip dosyasında davacı tarafından depo edilen miktar gözetilerek hüküm kurulması için karar bozulmalıdır.Davalının temyiz itirazları açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile hükmün belirlenen nedenlere hasren (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.