Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14512 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 10530 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ: ORDU 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 01/03/2013NUMARASI: 2013/53-2013/38Yanlar arasında görülen tapu iptali, tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden;davacının kayden maliki bulunduğu dava konusu 753 parsel sayılı taşınmazın davalı A.Ç.'e 17/02/2003 tarih, 689 yevmiyeli satış akdi ile temlik edildiği, Adli Tıp Kurumu, Dördüncü İhtisas Kurulunun 28/08/2000, 02/10/2002, 06/10/2010, ve en son 30/11/2011 tarih, 3988 yevmiyeli raporlarıyla; “17/02/2003 işlem tarihinde Y.oğlu, 1950 doğumlu, N. İ.'ın fiil ehliyetine etkili, irade, şuur ve hareket serbestisi ile olayları kavrayıp sonuca varabilme yeteneğini ortadan kaldıracak nitelik ve derecede şizofreni akıl hastası olduğunun saptandığı” anlaşılmaktadır.Ne var ki; tarafların taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları dava şartlarından (6100 sayılı HMK md. 114/1-d) olup, bu husus kamu düzeniyle ilgilidir. Mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmakla yükümlüdür. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. (6100 sayılı HMK m 115/1) Davada; temlik tarihinde hukuki ehliyeti haiz olmadığı Adli Tıp Kurulu raporu ile sabit olan davacının bizzat eldeki davayı açtığı dolayısıyla davada taraf ve dava ehliyeti koşulunun gerçekleşmediği görülmektedir.Halböyle olunca; temliki yapan ve temlik tarihinde ehliyeti olmadığı Adli Tıp Kurulu raporu ile saptanan N.İ.'a, 4721 sayılı T.M.K.'nun 405. ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 56/1. maddeleri uyarınca vasi tayini için gerekli işlemlerin yapılması, vasi atandığı taktirde öncelikle vasiye tebligat yapılarak davaya iştirakinin sağlanması ve açılan davaya TMK'nın 462/8. maddesi hükmü uyarınca vesayet makamından “husumete izin” alınması, bu şekilde usuli işlemler tamamlandıktan sonra işin esası bakımından bir karar verilmesi gerekirken değinilen yön gözardı edilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsizdir. Davalı A. Ç.'in bu yöne değinen temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.