MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİLTaraflar arasında görülen tapu iptal ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.Davacı, miras bırakan eşi .............'ün maliki olduğu 5 ve 16 parsel sayılı taşınmazlarını, mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla 1988 yılında oğulları olan davalılar ... ve ...'e görünürde satış sözleşmesi ile bedelsiz olarak temlik ettiğini, bu durumu yeni öğrendiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında kendi adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı ..., miras bırakanının başka taşınmazları da bulunduğunu, bu taşınmazlar karşılığında kardeşlerine bakmakla yükümlü kılındığını, dava konusu taşınmazlardaki paylarını bedeli karşılığında aldığını beyanla davanın reddini savunmuştur.Diğer davalı ..., dava dışı 45 parsel sayılı taşınmazı babasının isteği doğrultusunda üçüncü kişiye satıp, karşılığında dava konusu 5 parsel sayılı taşınmazın kendisine temlik edildiğini, muvazaalı temlik yapılmadığını, kendi payını kullandığını beyanla davanın reddini savunmuş, daha sonra yazılı beyanında, 5 parsel sayılı taşınmaz dışında davayı kabul ettiğini bildirmiştir.Mahkemece, muvazaa olgusunun ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davacı ...'ün yargılama aşamasında ölümü nedeniyle dava konusu taşınmazların ölü ... mirasçıları adına miras payları oranında tesciline karar verilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; muris Mehmet'in çekişme konusu 5 ve 16 parsel sayılı taşınmazların 1/3 payını oğlu olan davalı ...'e, 2/3 payını ise diğer oğlu davalı ...'e 31/08/1988 tarihinde satış suretiyle temlik ettiği, murisin 22/03/1998 tarihinde öldüğü, dava açıldıktan sonra davalı ...'ün 5 parsel sayılı taşınmazdaki 2/3 payını 02/10/2009 tarihinde dava dışı .......'e satış suretiyle temlik ettiği, ancak davalı ...'nin 5 parsel sayılı taşınmazdaki 2/3 payı 12/11/2009 tarihinde dava dışı Hüseyin'den satış suretiyle geri aldığı kayden sabittir. Mahkemece, murisin davalılara yaptığı temlikin davacı mirasçıdan mal kaçırmak amacı ile yapıldığı ve davalı ...'ın davayı kabul etmesi gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermesinde kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalıların bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir, Reddine.Davalıların diğer temyiz itirazlarına gelince;Bilindiği üzere; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu(HMK)nun 297/2. maddesinde “...taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” hükmüne yer verilmiştir. Anılan bu düzenleme karşısında uyuşmazlığın çözümlenmesine karar veren mahkemenin, kuracağı hükmün açık, net ve infaza elverişli olması gereklidir.Somut olayda, davacı ...'ün miras payı yönünden dava açtığı, yargılama aşamasında öldüğü, davanın atanan tereke temsilcisi tarafından takip edildiği, Mahkemece, ölü .....'in miras payı yönünden iptal ve tescil kararı verilmiş ise de, usul ekonomisi gereğince sadece dava konusu edilen miras payının ölü ... mirasçıları adına miras payları oranında tesciline ve kalan payın davalılar üzerinde bırakılmasına şeklinde karar verilmesi gerekirken, Mahkemece hesap edilen 84 payın davalıların da aralarında bulunduğu ölü ... mirasçıları adına 3'er pay şeklinde, kalan payın da davalı ...'a 21 ve davalı ...'ye ise 42 pay isabet edecek şek.lde ayrı ayrı tesciline karar verildiği anlaşılmıştır.Hâl böyle olunca; yukarıda açıklanan nedenlerle miras bırakan ..... tarafından davalılar .... ve ...'a temlik edilen paydan, davacı ...'in miras payına karşılık gelen payın iptaline ve ölü ...... mirasçıları adına miras payları oranında tesciline, kalan payın da davalılar üzerinde bırakılmasına şeklinde karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile iptal edilen pay ve kalan pay yönünden davalılar adına ayrı ayrı pay tesciline karar verilmesi usul ekonomisi gereğince doğru değildir. Davalıların bu yöne ilişkin temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri ödenmesine, 14.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.