MAHKEMESİ : ANKARA 2. SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 02/07/2013NUMARASI : 2013/335-2013/815Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, davalı idare vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkin olup, davanın kabulüne dair verilen karar, Yargıtay 14. Hukuk Dairesince; “…dava konusu taşınmazın bulunduğu yerdeki nüfus müdürlüğünden dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen H. oğlu A.A. ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfusta kayıtlı olup olmadığının sorulması; aynı kimlik bilgilerine sahip kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarının gönderilmesi halinde bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak dava konusu taşınmazda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığının kendilerinden sorulması, tapu kayıtlarında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenen kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi…” gereğine değinilerek bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak, yapılan yargılama neticesinde davacının iddiası ispatladığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Bilindiği üzere; bozmaya uyulmuş olmakla bozma gereklerinin aynen yerine getirilmesi zorunlu olup, bu durum usuli kazanılmış hakkın bir gereğidir. Ne var ki, mahkemece bozma ilamına uyulmasına rağmen, bozma gereklerinin tam olarak yerine getirildiğini söyleyebilme olanağı yoktur. Hemen belirtmek gerekir ki; talebe konu taşınmazların tescil dayanağı olan belgeler (komisyon kararı, hükmen tescil ilamı, kadastro tespitlerine uygulanan vergi kayıtları, vs) ile 1119 parsel sayılı taşınmazın tapulama tutanağında belirtilen diğer parsellerin tapu kayıtları ve dayanak belgeleriyle bu tutanakta ismi geçen diğer kişilerin nüfus kayıtları getirtilmemiş; tapu kayıtlarında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenen kişinin nüfus kaydı, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmemiştir. Öte yandan; dava konusu taşınmazların bulunduğu yerdeki Nüfus Müdürlüğünden “dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen H. oğlu A. A. ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfusta kayıtlı olup olmadığı” şeklinde araştırma yapılması gerekirken, davacının mirasbırakanı A. A.’ın TC Kimlik numarası yazılmak suretiyle aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfusta kayıtlı olup olmadığı yönünde soruşturma yapılmasının bozma ilamı gereklerini tam karşılamadığı, hükme yeterli ve elverişli olmadığı da açıktır. Hal böyle olunca; bozma ilamında belirtilen ilkeler ve yukarıda değinilen hususlar dikkate alınmak suretiyle araştırma ve inceleme yapılarak varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, bozma gerekleri usulüne uygun olarak yerine getirilmeksizin neticeye gidilmiş olması doğru değildir.Davalı idare vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerindedir. Kabulüyle hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 18.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.