Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14463 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 12484 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİLTaraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;- KARAR -Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Davacı, kayden paydaş olduğu çekişme konusu 232 ve 229 parsel sayılı taşınmazlarla ilgili miras paylaşımında kullanılmak üzere dava dışı ...'yı 19/10/1979 tarihli vekaletname ile vekil tayin eylediğini, bilgi ve rızası olmaksızın 2007 tarihinde tapuda satış gösterilmek suretiyle dava konusu taşınmazların davalı ...'ya temlik edildiğini, satış bedelinin ödenmediğini, vekil ile davalının el ve iş birliği içinde hareket ettiklerini ileri sürerek davalı adına düzenlenen tapu kayıtlarının iptali ile adına tescil edilmesini istemiştir.Davalı, davaya cevap vermemiş, duruşmadaki beyanında davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kabulüne ilişkin verilen 27/02/2013 tarihli karar Dairece; “...elbirliği mülkiyetine tabi çekişme konusu taşınmazlarda davalının 26/02/2007 tarihli satış akdi ile temellük ettiği pay dışında muristen intikal eden payının da olduğu gözetilerek temlike konu payın iptali ile yetinilmesi gerekirken davalının miras yoluyla intikal eden kendi payını da kapsar şekilde 6100 sayılı HMK'nın 26. maddesi hükmü (HUMK'nun 74. maddesi hükmü) gözetilmeksizin, istek dışına çıkılarak yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir...” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan deliller ile; dava konusu 232 ve 229 parsel sayılı taşınmazlarda tarafların elbirliği halinde malik oldukları, mirasbırakan Hasan Burucu'nun ölümü ile davacıya intikal eden payın 15/10/1979 tarihli vekaletname ile vekil kıldığı ... tarafından bilgi ve rızası olmaksızın 26/02/2007 tarihli satış akdi ile davalıya temlik edildiği, satış bedelinin ödenmediği, taraflar arasındaki miras paylaşımdan kaynaklı husumetten, davacının eşi ile davalı arasındaki ceza davasından haberdar olan vekilin, 20 yıl önce düzenlenen vekaletnameyi kullanırken vekil edeni haberdar etmeyerek davalı ile el ve işbirliği içinde hareket ettiği, davacının zararlandırıldığı saptanmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalının temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Ancak, mahkemece davalının 26/02/2007 tarihli satış akdi ile çekişme konusu taşınmazlarda temellük ettiği pay üzerinden iptal-tescile karar verilmesi gerekirken metrekare (m2) üzerinden iptal-tescile karar verilmiş olması doğru değildir. Davalı vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcının temyiz edene geri verilmesine, 14.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.