Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14453 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 9716 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : DİDİM(YENİHİSAR) 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 20/03/2012NUMARASI : 2009/736-2012/267Yanlar arasında görülen "elatmanın önlenmesi, yıkım , ecrimisil" davası sonunda yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı ve davalı Avea İletişim Hizmetleri A.Ş, tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, ecrimisil, yıkım ve yıkım bedelinin tahsili isteklerine ilişkindir. Mahkemece; davalı TRT Genel Müdürlüğü bakımından davanın reddine, davalı Avea İletişim Hizmetleri Anonim Şirketi bakımından da elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerinin kabulüne, ecrimisil ve yıkım bedelinin tahsili isteklerinin ise reddine karar verilmiş, hüküm davacı şirket ve davalı Avea İletişim Hizmetleri AŞ tarafından temyiz edilmiştir. Toplanan deliller ve tüm dosya içeriğinden; davacı şirketin kayden maliki olduğu 130 ada, 14 ve 15 parsel sayılı taşınmazlara, kadastral yöntemlere uygun biçimde yapılan ölçüm sonucu alınan fen bilirkişinin 07/10/2011 tarihli krokili raporunda gösterildiği şekilde davalı Avea İletişim Hizmetleri AŞ tarafından 14 parsel üzerinde 29.06 m2, davalı TRT Genel Müdürlüğü tarafından da 14 ve 15 parseller üzerinde kalacak şekilde 179.98 m2 'lik alanda TV vericisi ve baz istasyonu kurulmak suretiyle müdahale edildiği anlaşılmaktadır. Esasen bu olgu mahkemenin de kabulündedir. Bu durumda davalı Avea İletişim Hizmetleri bakımından elatmanın önlenmesi, yıkım isteklerinin kabulüne ve "yıkım bedelinin tahsiline ilişkin talebin de" infaz ve infaz aşamasını ilgilendiren bir husus olduğu gözetilerek reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerden ötürü davalı Avea İletişim Hizmetleri AŞ'nin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Davacının temyiz itirazlarına gelince;Ne varki, gerek davalı TRT Genel Müdürlüğü bakımından gerekse her iki davalı bakımından talep edilen ecrimisil isteği yönünden yapılan değerlendirmede aynı isabetin sağlandığını söyleyebilme olanağı yoktur. Davacı Şirket, kayden maliki bulunduğu çaplı taşınmaza davalıların haklı ve geçerli bir neden olmaksızın baz istasyonu ve TV vericisi kurmak suretiyle müdahale ettiklerini ileri sürerek elatmanın önlenmesi, yıkım, yıkım bedelinin tahsili ve 01/12/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ecrimisil isteği ile eldeki davayı açmıştır.Davalı TRT Genel Müdürlüğü; Orman İşletme Şefliğine ait 390 nolu orman arazisi üzerinde 28/02/1982 tarihli, 49 yıllığına PTT Genel Müdürlüğüne tahsis edilen alanda TV vericisi ve baz istasyonu kurulduğunu, diğer davalı Avea İletişim Hizmetleri Anonim Şirketi ise, Orman İşletme Şefliğine ait 745 nolu orman arazisi üzerinde 27/06/2005 tarihli, 20 yıllık kira sözleşmesine dayalı olarak baz istasyonu kurulduğunu, tasarruflarının tahsis ve kira sözleşmesine dayalı olduğunu savunarak davanın reddini istemiş, mahkemece de bu savunmalara itibar edilerek davalı TRT Genel Müdürlüğü bakımından tüm isteklerin, diğer davalı Avea İletişim Hizmetleri Anonim Şirketi bakımından da ecrimisile yönelik talebin reddine karar verilmiştir.Hemen belirtilmelidir ki; kayıt iptale kadar geçerlidir ve Anayasanın 35. ve TMK'nun 683. maddesinde; malikin, hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, tasarrufta bulunma, yararlanma yetkilerine sahip olduğu, malını haksız olarak elinde bulunduran kişiye karşı elatmanın önlenmesi davası açılabileceği öngörülmüştür. Öte yandan ecrimisil; taşınmazı haksız olarak elinde bulunduran kimsenin mülkiyet sahibine (malikine) ödemekle yükümlü bulunduğu, en azı kira geliri en çoğu mahrum kalınan gelir kaybı olan haksız işgal tazminatıdır.Açıklanan bu ilkeler ışığında, somut olaya bakıldığında; davacının mülkiyet hakkına dayanarak elatmanın önlenmesi isteğinde bulunduğu, davalıların taşınmazlarda kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir haklarının olmadığı ancak taşınmazları baz istasyonu ve TV vericisi kurmak suretiyle kullandıkları dosya kapsamı ile sabittir. Davalıların tasarruflarını haklı gösterecek hiçbir yasal neden bulunmadığı, kullanımlarının davacı şirketin muvafakatine dayalı olduğununda kanıtlanamadığı, davada fer'i müdahil olarak yer alan Orman Genel Müdürlüğü ile davalılar arasındaki sözleşmelerin kayıt maliki olan davacı şirket bakımından bağlayıcı olmayacağı, dolayısıyla davalıların tasarruflarında iyiniyetli kabul edilemeyecekleri kuşkusuzdur.Hal böyle olunca, davacı şirketin mülkiyetten kaynaklanan üstün hakkına değer verilerek davalı TRT Genel Müdürlüğü bakımından elatmanın önlenmesi, yıkım isteklerinin kabulüne ve gerek TRT Genel Müdürlüğü ve gerekse Avea İletişim Hizmetleri AŞ bakımından fuzuli şagilin (haksız işgalcinin) taşınmaz malikine ödemekle yükümlü olduğu en azı kira geliri, en fazlası mahrum kalınan gelir kaybı olan haksız işgal tazminatı niteliğindeki, talep gözetilmek suretiyle bilimsel yöntemlere uygun olarak belirlenecek ecrimisilin tahsiline karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle anılan talepler bakımından davanın reddi yönünde hüküm kurulmuş olması isabetsizdir. Davacının temyiz itirazları açıklanan nedenlerden dolayı yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 05.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.