Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14445 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 22169 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 19. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 24/09/2013NUMARASI : 2013/256-2013/219Taraflar arasında görülen elatamnın önlenmesi, ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece elatmanın önlenmesi isteği bakımından karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil isteğinin ise reddine ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkin olup, hükmüne uyulan bozma ilamı sonrasında elatmanın önlenmesi isteği bakımından karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil isteğinin ise reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; davacının 20.03.2007 tarihli dilekçesi ile, kayden maliki bulunduğu.. ada .. parsel sayılı taşınmazı davalının haksız kullandığını ileri sürerek 168.000,00 TL değer üzerinden harcını yatırarak elatmanın önlenmesi ve 3.000,00 TL ecrimisil isteğiyle eldeki davayı açtığı, yargılama sırasında ise, 14.11.2011 tarihinde, elatmanın önlenmesine yönelik davasını atiye terk ettiği, mahkemece kurulan ilk hükümde elatmanın önlenmesi isteği hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil isteğinin reddine karar verildiği, davacının temyizi üzerine hükmün dairece; ecrimisil isteğine ilişkin olarak davacı bakımından intifadan men koşulunun gerçekleştiği gözetilerek anılan ev yönünden belirlenecek ecrimisilin talep de dikkate alınarak hüküm altına alınması gerektiği gerekçesiyle bozulduğu, mahkemece, anılan bozma ilamına uyularak elatmanın önlenmesi isteği bakımından karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil isteğinin ise 1.600,00.-TL üzerinden kabulüne karar verildiği, anılan hükmün taraflarca temyiz edildiği görülmektedir.Dosya kapsamı ile, elatmanın önlenmesine yönelik istek bakımından davacının HUMK.nun 185. (6100 sayılı HMK.nin 123.) maddesi gereğince davasını geri alması üzerine mahkemece ilk kararda bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek davalı lehine bu istek bakımından vekalet ücreti takdir edilmediği, anılan hükmü davalının vekalet ücreti yönünden temyiz etmediği, bu nedenle davacı lehine usulü kazanılmış hak oluştuğu görülmektedir. O halde, hükmüne uyulan bozma ilamı sonrasında verilen yeni kararda davalı lehine elatmanın önlenmesi isteği bakımından vekalet ücreti takdir edilmiş olması doğru değildir.Öte yandan, HMK.nin 326/2. ve avukatlık asgari ücret tarifesinin 12. maddesi gereğince ecrimisil isteği bakımından reddedilen kısım gözetilerek davalı yararına bu istek için vekalet ücreti takdiri gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi de isabetsizdir. Davacının bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir.Davalının temyiz itirazlarına gelince; davalı kabul edilen 1.600,00.-TL ecrimisil nedeniyle kararı temyiz etmiş olup, davalı yönünden hüküm altına alınan miktar, temyiz kesinlik sınırı altında kaldığından davalının temyiz isteminin reddine, davacının ise temyiz isteğinin yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 18.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.