Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14378 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 8204 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİLTaraflar arasındaki davadan dolayı ... 3. Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 22.03.2012 gün ve 2009/493 esas, 2012/177 karar sayılı hükmün bozulmasına ilişkin olan 27.11.2012 gün ve 10440-13879 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde taraf vekillerince istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, ortak miras bırakan tarafından davalıya temlik edilen 1, 3 ve 5 nolu bağımsız bölümler için, muris muvazaası hukuksal nedenine; 2 numaralı bağımsız bölüm açısından ise, ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup, mahkemece, davacı ...'ın davasının feragat nedeniyle reddine, dava konusu 56 parsel sayılı taşınmazdaki 1, 3 ve 5 nolu bağımsız bölümler yönünden diğer davacıların davasının kabulüne; davacı ...'ın 56 parsel sayılı taşınmazda ki 2 nolu bağımsız bölüme yönelik davasının reddine ilişkin olarak verilen kararın taraflarca temyizi üzerine; Dairece, özetle" 1-3 ve 5 numaralı bağımsız bölümlerin ölünceye kadar bakım aktiyle devredildiği, ancak bu taşınmazların toplam değerleri nazara alındığında miras bırakanın tüm malvarlığının büyük bir bölümünü teşkil ettiği ve bu haliyle temlikte asıl amacın ölünceye kadar bakılma gözetilme değil, mirastan mal kaçırma olduğu belirlenerek davanın kabul edilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, 1-3 ve 5 numaralı bağımsız bölümler açısından hükmün ONANMASINA, Ehliyetsizlik iddiasına dayalı olarak dava konusu 2 numaralı bağımsız bölüm yönünden açılan davada, temlik tarihinde murisin ehliyetli olup olmadığı yönünden açıklanan ilkeler ve yasa hükümleri çerçevesinde bir araştırma yapılarak, tüm delillerin birlikte değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulmasının isabetsiz olduğundan BOZULMASINA, " karar verilmiştir. Dairenin, bu kararına karşı, temyiz eden taraflarca karar düzeltme isteğinde bulunulmuştur. Hemen belirtmek gerekir ki; Dairenin anılan onama ve bozma kararında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacı ... dışındaki tarafların karar düzeltme istekleri yerinde değildir, reddine. Ancak, davacı ... yönünden davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş ise de, davacı ...'un 7.12.2010 tarihli dilekçe ile feragat ettiğini, 22.12.2010 tarihli dilekçeyle de feragatinden vazgeçtiğini bildirdiği; daha sonra davacı vekili tarafından verilen dilekçelerde, oğlu olan davalının tehditleri ve baskıları sonucunda davacı ...'un feragat beyanda bulunduğu ileri sürülmüştür. Öyle ise, anılan feragat beyanının tehdit, hata ve hile sonunda yapılıp yapılmadığının aynı dava içerisinde ve hadise şeklinde incelenerek araştırılması ve değerlendirilmesi zorunludur.Bilindiği ve HMK' nun 311. ( 1086 sayılı HUMK.'nun 95.) maddesinde de ifade edildiği üzere feragat yapıldığı anda karşı tarafın irade beyanına gerek kalmaksızın kesin hüküm sonuçlarını doğurur. Bu bildirimden sonra tek yanlı irade beyanı ile feragattan dönülmesine olanak yoktur. Ne var ki, feragata ilişkin irade açıklamasının gerçeği yansıtmadığı, yanılgı ile ya da baskı altında yapıldığının bildirilmesi halinde bu halin mahkemece, ya aynı dava içerisinde hadise şeklinde ya da başka bir davanın konusu olarak incelenmesi olanaklı ve gereklidir. Ancak, mahkemece yukarıda belirtildiği şekilde feragat beyanından dönülmesi hususunda bir inceleme yapılmış değildir. Bu durumda, davacı ...''un davadan vazgeçme beyanından dönmesinin iradeyi ifsat eden sebeplerle malül olup olmadığının incelenmesi, feragat beyanının gerçek iradeyi yansıtıp yansıtmadığının açıklığa kavuşturulması gerçek irade ürünü olduğunun anlaşılması halinde davacı ... yönünden davanın bu sebeple reddedilmesi, aksi halde davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, gerekli soruşturma yapılmaksızın Rauf yönünden davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş olması da doğru değildir. Değinilen bu husus karar düzeltme istemi üzerine bu kez yapılan inceleme ile anlaşıldığından, davacı ...'un karar düzeltme isteğinin, 6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollamasıyla HUMK.'nın 440.maddesi uyarınca kabulüne, Dairenin, 27.11.2012 tarih, 2012/10440 Esas, 2012/13879 Karar sayılı bozma ilamına yukarıda belirtilen gerekçeler de ilave edilmek suretiyle yerel mahkemenin 22.03.2012 tarih, 2009/493 Esas, 2012/177 sayılı kararının BOZULMASINA, 23.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.