MAHKEMESİ : VİRANŞEHİR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 04/07/2013NUMARASI : 2013/101-2013/403Taraflar arasında birleştirilerek görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece asıl ve birleşen davaların kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Asıl ve birleşen dava, ecrimisil isteğine ilişkin olup, mahkemece, asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verilmiştir. Davacı, maliki olduğu 212 parsel sayılı taşınmazına herhangi bir kamulaştırma işlemi yapılmaksızın sulama kanalı geçirmek suretiyle davalı idarelerce el atılması nedeniyle taşınmazını kullanamadığını, her yıl gelir kaybının oluştuğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere asıl davada 1.000,00 TL ecrimisilin davalı DSİ Genel Müdürlüğünden, birleştirilen 2013/263 Esas sayılı dosyada ise 1.000,00 TL ecrimisilin davalı T.. R.. Genel Müdürlüğünden tahsiline karar verilmesini istemiş; bilahare, davacı vekili davalarını ziraat bilirkişisinin raporunda belirttiği değer üzerinden ıslah etmiştir.Mahkemece, davacının maliki olduğu 212 parsel sayılı taşınmazın bilirkişi raporunda belirtildiği kısmından davalı T.. R.. Genel Müdürlüğünün yapmış olduğu proje neticesinde davalı DSİ tararfından Şanlıurfa-Mardin sulama kanalının geçirildiği, kanalın geçirildiği güzergah üzerinde herhangi bir kamulaştırma işlemi yapılmadığı gerekçesiyle, asıl davanın ve birleştirilen 2013/263 esas sayılı davanın kabulü ile 20.793,98 TL ecrimisilin 1.000,00 TL'sinin 15.02.2013 tarihinden itibaren 19.793,98 TL'sinin ise 03.07.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.Bilindiği üzere; yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi,iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz toplanıp tartışılabilmesi davanın süratle sonuçlandırabilmesi, öncelikle tarafların yargılama gününden haberdar edilmesi ile mümkündür. Kişinin hangi yargı merciinde duruşmasının bulunduğunu, hakkındaki iddia ve isnatların nelerden ibaret olduğunu bilebilmesi, usulüne uygun olarak tebligat yapılması ile sağlanabilir. 6100 s. Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 27. maddesi hükmünde çok açık bir şekilde vurgulanan temel kurala göre, mahkeme, tarafları dinlemeden, onları iddia ve savunmalarını bildirmeleri için usulüne uygun olarak davet etmeden hükmünü veremez. Bu bakımdan davetin ve bunun yazılı şeklinin (davetiyenin) davadaki önemi büyüktür. Asıl olan tarafların huzurunda yargılamanın yürütülmesi olmakla birlikte, hukuk mahkemelerinde, taraflar yargılamaya katılmasalar bile mutlaka duruşmadan haberdar edilmelidirler. Duruşmaya gelinmese dahi ilgilinin yokluğunda davaya devam edilip karar verilmesine usûlün olanak tanıdığı hallerde, açıklanan biçimdeki uyarıyı taşıyan davetiyenin tebliğ edilmesinden ve yasaya uygun biçimde taraf teşkilinin tamamlanmasından sonra işin esasına girilmesi, deliller toplanarak bir sonuca ulaşılması gereklidir. Değinilen işlemleri nedeniyle tebligat, bilgilendirme yanında, belgelendirme özelliği de bulunan bir usul işlemidir. Bu nedenle tebliğ ile ilgili 7201 sayılı Tebligat Kanunu (Teb.K) ve Tüzüğü hükümleri tamamen şeklidir. Kanun ve Tüzüğün amacı, tebliğin muhatabına ulaşması, konusu ile ilgili olarak kişilerin bilgilendirilmesi ve bu hususun belgeye bağlanmasıdır. Hal böyle olunca, kanun ve tüzük hükümlerinin en ufak ayrıntılarına kadar uygulanması zorunludur. Somut olaya gelince; eldeki dava dosyası ile birleştirilen Viranşehir Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/263 esas, 2013/268 karar sayılı dava dosyasında davacı tarafından davalı T.. R.. Genel Müdürlüğü aleyhine ecrimisil istemiyle dava açılmış, mahkemece anılan bu dava dosyasının eldeki dava dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiş ise de; birleşen davanın davalısı T.. R.. Genel Müdürlüğüne dava dilekçesinin, bilirkişi raporunun, birleştirme kararının tebliği edilmediği, davada yer alması sağlanmadan neticeye gidildiği görülmektedir.Hal böyle olunca, birleşen Viranşehir Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/263 esas sayılı davanın davalısı T.. R.. Genel Müdürlüğü'ne, dava dilekçesinin, bilirkişi raporunun, birleştirme kararının tebliği edilmesi, delillerini bildirme imkanı tanınması, taraf delillerinin toplanması,hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması isabetsizdir. Davalılar vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına,17.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.