MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL,TESCİLTaraflar arasındaki davadan dolayı .............. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 16.04.2013 gün ve 2010/482 esas 2013/157 karar sayılı hükmün onanmasına ilişkin olan 14.04.2015 gün ve 19875-5402 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:-KARAR-Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir.Davacı, mirasbırakan babası ..............'in 244 ada 94 parsel sayılı taşınmazdaki 2 numaralı bağımsız bölümün çıplak mülkiyetini ve 38 ada 13 parsel sayılı taşınmazdaki payını mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak oğlu olan davalıya satış suretiyle temlik ettiğini ileri sürerek, payı oranında iptal ve tescil olmazsa tenkis istemiş, yargılama sırasında 13 parsel sayılı taşınmazın tamamının tapusunun iptali ile tescil isteğinde bulunmuştur.Davalı, davacıya ve diğer mirasçılara da murisin kazandırmalarda bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, muvazaa olgusunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, anılan karar Dairece; “dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı..” gerekçesiyle onanmış, davacı tarafından karar düzeltme istenmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, mirasbırakan ........'un kayden maliki olduğu dava konusu 38 ada 13 parsel sayılı taşınmazdaki ½ payın kuru mülkiyetini 30.12.1994 tarihinde, kalan ½ payının kuru mülkiyetini ise 26.09.1996 tarihinde, 244 ada 94 sayılı parseldeki dava konusu 2 nolu bağımsız bölümün kuru mülkiyetini ise 17.12.1996 tarihinde oğlu olan davalı ...'e satış suretiyle devrettiği, murisin 26.04.2009 tarihinde öldüğü ve geriye davacı kızı ....... ile davalı oğlu ......... ve dava dışı eşi ....... ile dava dışı çocukları ...... ve ..........'in kaldığı, davalının denkleştirme savunmasında bulunduğu anlaşılmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki, mirasbırakan sağlığında hak dengesini gözeten kabul edilebilir ölçüde ve tüm mirasçıları kapsar biçimde bir paylaştırma yapmışsa mal kaçırmak kastından söz edilemeyiceğinden olayda 1.4.1974 tarihli 1/2 sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme Kararının uygulanamayacağı da kuşkusuzdur.Öyle ise, miras bırakandan tüm mirasçılarına intikal eden taşınır taşınmaz mallar ve haklar araştırılmalı, tapu kayıtları ve varsa öteki delil ve belgeler mercilerinden getirtilmeli her bir mirasçıya nakledilen malların ve hakların nitelikleri ve değerleri hakkında uzman bilirkişiden rapor alınmalı, böylece yukarıda değinilen anlamda bir paylaştırma kastının bulunup bulunmadığı açıklığa kavuşturulmalıdır.Somut olaya gelince, mirasbırakanın gerçek amacı yeterince araştırılmadan eksik inceleme ile sonuca gidilmiştir.Hâl böyle olunca, mahkemece miras bırakandan tüm mirasçılarına intikal eden taşınır- taşınmaz mallar ve hakların araştırılması, tapu kayıtları ve varsa öteki delil ve belgelerin mercilerinden getirtilmesi, her bir mirasçıya nakledilen malların ve hakların nitelikleri ve değerleri hakkında uzman bilirkişiden rapor alınması, böylece murisin yukarıda değinilen anlamda aşırıya kaçmayan, makul ölçülerde ve kabul edilelebilir bir paylaştırma kastının bulunup bulunmadığı hususunun açıklığa kavuşturulması ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken noksan araştırma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Anılan husus, karar düzeltme isteği sırasında yapılan inceleme ile saptandığından, davacı vekilinin bu yöne ilişkin olarak karar düzeltme isteğinin açıklanan nedenden dolayı (6100 Sayılı HMK’nun geçici 3. maddesi yollamasıyla) 1086 Sayılı HUMK’nun 440. maddesi uyarınca kabulüne, Dairenin, 14.04.2015 Tarih 2013/19875 Esas, 2015/5402 Karar sayılı onama kararının ORTADAN KALDIRILMASINA ve Mahkemenin 16.04.2013 tarih, 2010/482 esas, 2013/157 karar sayılı kararının yukarıda açıklanan gerekçelerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 09.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.