MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİMTaraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.Davacılar, mirasbırakanları babaları ............... ile anneleri ........'nin nüfus kayıtlarında 01.08.1972 doğumlu ........ isimli çocukları gözüktüğünü, gerçekte böyle bir kardeşlerinin olmadığını, açtıkları dava sonucunda ........'nin aile nüfus kaydından silindiğini, ancak babalarından intikal eden 123 sayılı parselde mirasçı sıfatıyla ........ adına da intikal yapıldığını ileri sürerek, 123 parsel sayılı taşınmazın kaydında ismi bulunan ........'nin tapu kaydının iptali isteği ile eldeki davayı açmışlardır.Davalı olarak gösterilen ..... Tapu Müdürlüğü, davacı tarafın talebinin Tapu Müdürlüğünce re'sen düzeltilebileceğinden bu davanın açılmasında hukuki yararları bulunmadığını, ........'nin varlığının araştırılması ve varlığı halinde mülkiyet değişikliğine sebebiyet verebileceğinden davaya dahil edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.Dava, iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçimi itibariyle yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup mülkiyet değişikliğine neden olacak tapu iptal ve tescil istekli davaların kural olarak kayıt malikine ya da maliklerine karşı açılması gerekir. Aksi bir durum kayıt malikinin taraf olmadığı bir davada kendisinin taşınmaz mülkiyetini yitirmesi sonucunu doğurur ki, bu da hem Anayasanın 35. maddesine, hem de TMK’nun 683. ve devamı maddelerinde düzenlenen mülkiyet hakkına aykırı düşer. Ayrıca HMK’nun temel ilkesi olan davada karar altına alınacak hakkın ilgilisinin, davacı ... davalı sıfatı ile yer alması ilkesi zedelenmiş olur. Bu tür davaların tapu müdürlüğü aleyhine açılıp görülmesi mümkün değildir.Somut olayda; davacıların mirasbırakanları ............ oğlu 1932 doğumlu ...............'nin 18.06.2003 tarihinde, ..... kızı 1939 doğumlu ......'nin 08.10.1993 tarihinde öldükleri, nüfus kayıtlarına göre davacılar dışında, 1972 doğumlu ........ isimli bir mirasçılarının daha bulunduğu, çekişme konusu 123 parsel sayılı harman yeri vasıflı taşınmazın 1/2'şer paylarla .... oğlu ...... ve ..... oğlu ......... mirasçıları adına tespit gördüğü, ......... hissesinin ........ ve iştirakçileri adına verasette iştiraken tescil edildiği, davacılar tarafından ............ Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/137 E. 2012/390 K. sayılı dosyasında açılan davada, ..... ve .....'den olma 01.08.1972 doğumlu ........'nin nüfus kaydının iptaline karar verilerek 27.02.2013 tarihinde kesinleştiği görülmektedir. 6100 sayılı HMK'nin 50. maddesi gereğince kayıt malikine karşı açılmış bir dava yoktur. Islah yoluyla dahi olsa hasım değiştirilemeyeceği gibi, dahili dava yoluyla da bir kimseye taraf sıfatı verilemeyeceği tartışmasızdır.Açıklanan bu durum karşısında kayıt maliki olmayan tapu müdürlüğüne husumet yöneltilemeyeceği kuşkusuzdur. Davacıların öncelikle kayıt maliki ........'ye kayyım atanması için ayrı bir dava açmaları ve daha sonra kayyımı hasım göstererek tapu iptal ve tescil davası açmaları gerekmektedir. Hâl böyle olunca; davada taraf sıfatı bulunmayan davalı ... müdürlüğüne yöneltilen davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Davalı ... Müdürlüğünün temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 09.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.