Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14323 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 22301 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : ADANA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 17/04/2013NUMARASI : 2010/35-2013/237Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davacı Faruk yönünden davanın reddine;davacılar Yusuf ve Adıgüzel yönünden davanın kabulüne;Ayhan yönünden karar verilmesine yer olmadığına ilişkin olarak verilen karar davacılar Yusuf ve Adıgüzel vekili ile davalı Kemal vekili ve davalı Mehmet vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, tetkik hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi,gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava, ehliyetsizlik ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve miras payı oranında tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece,davacı Faruk yönünden feragat nedeniyle davanın reddine;davacılar Yusuf ve Adıgüzel yönünden Adli Tıp Kurumundan alınan rapor gereğince miras bırakanın vekalet tarihinde hukuki ehliyete haiz bulunmadığı ve bu vekaletnameye dayanılarak yapılan satışın da hukuki sonuç doğurmayacağı gerekçesi ile anılan davacıların miras payları oranında davanın kabulüne;Ayhan yönünden usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığı gerekçesi ile adı geçen kişi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; miras bırakan V.A.'ın maliki olduğu .. parsel sayılı taşınmazını oğlu olan davalı Kemal'e verdiği 07.10.2008 tarihli vekaletname ile diğer davalı Mehmet'e 04.09.2009 tarihli satış aktiyle temlik ettiği,1933 doğumlu murisin 10.09.2009 tarihinde öldüğü, geride mirasçı olarak çocukları davacılar Yusuf, Adıgüzel ve Faruk ile davalı Kemal ve dava dışı Ayhan'ın kaldıkları anlaşılmaktadır.Davacılar Yusuf,Adıgüzel ve Faruk, miras bırakanın mirasçısı olup, miras payı oranında iptal-tescile karar verilmesini isteyerek eldeki davayı açmışlar,yargılama sırasında davacılardan Faruk davasından feragat etmiş,dava dilekçesinde ismi bulunan mirasçılardan Ayhan'ın isminin altındaki imzanın ise kendisine değil davacılardan Yusuf'a ait olduğu saptanmıştır.Hemen belirtilmelidir ki, miras bırakanın ölüm tarihine göre terekesinin elbirliği mülkiyetine tabi olduğu açıktır. Türk Medeni Kanununun 701.maddesi uyarınca isteğin niteliğine göre pay oranında dava açılmasına olanak yoktur. Öte yandan, Türk Medeni Kanununun 702/4.maddesinin de somut olayda uygulama yeri bulunmadığı tartışmasızdır. Bu suretle açılan bir davaya, dava tereke adına açılmadığından (tüm mirasçıları kapsar nitelikte bulunmadığından) sonradan tereke temsilcisinin iştirak etmesi de neticeye etkili değildir. Somut olayda; kayıt maliki davalı M.. D.. terekeye göre 3. kişi konumunda olup murisin dava dışı Ayhan adında bir mirasçısı daha bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, pay oranında isteğin dinlenemeyeceği gözetilerek davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile işin esası bakımından hüküm kurulmuş olması isabetsizdir. Davalı Kemal vekili ve davalı Mehmet vekilinin bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir.Kabulüyle,hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma sebebine göre davacılar Yusuf ve Adıgüzel vekilinin temyiz itirazları ile davalı Kemal vekili ve davalı Mehmet vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.