Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14320 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 12329 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİTaraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.Davacı, 542 parsel sayılı taşınmazda kendisinin 8 nolu bağımsız bölümü, davalının ise 5 nolu bağımsız bölümü kullandığını, ancak kapı numaralarında hata yapıldığını, fiili durumun çelişkili olduğunu, davalının kullanımında olan dairenin tapu kaydına esas olan mimari proje ve vaziyet planına göre kendisine ait olduğunu ileri sürerek elatmanın önlenmesine karar verilmesini istemiştir.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 1721 sayılı 2011/3 nolu genelgesi doğrultusunda idari yoldan düzeltilebileceği gibi davalınında tapu kaydına güvenerek iyiniyetle malik olduğu gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; kat mülkiyeti kurulmuş olan 542 parsel sayılı taşınmazdaki mesken nitelikli 8 nolu bağımsız bölümün tahsis suretiyle 13.9.2002 tarihinde davacı adına, 5 nolu meskenin ise satış suretiyle 11.9.2006 tarihinde davalı adına tescil edildiği anlaşılmaktadır.Gerçekten de, mahkemece yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporu ve eklerinde davacının kayden 8 nolu bağımsız bölümü, davalının ise 5 nolu bağımsız bölümü mülk edindikleri, mimari proje, vaziyet planı ile tapu kayıtları arasında bir uyumsuzluk bulunmadığı, nevar ki fiilen davacının 5 nolu bölümü tasarruf ettiği belirlenmiştir.Bilindiği üzere, kat mülkiyeti ya da irtifakı kurulu binalarda mülkiyetin belirlenmesinde aslolan onaylı mimari projedir.Bu durumda; yukarıda değinildiği gibi projeye uygun olarak kayıt oluşturulduğuna göre yanlış kapı numaralandırılması sonucu yalnızca fiilen başka bir bölümün tasarruf edilmesi tapu iptal ve tescil nedeni olamayacağı da kuşkusuzdur.Hâl böyle olunca; TMK'nın 683. maddesinden kaynaklanan mülkiyet hakkı gözetilerek kayda üstünlük tanınmak suretiyle elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve yasal olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değlidir.Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 09.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.