Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14310 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 10010 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : SANDIKLI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 21/02/2012NUMARASI : 2011/52-2012/56Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım ve temliken tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, elatmanın önlenmesi, isteğinin kabulüne, yıkım ve temliken tescil isteklerin ise reddine ilişkin olarak verilen karar taraf vekillerince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Asıl dava, çaplı taşınmazlara elatmanın önlenmesi ve yıkım, karşı dava ise temliken tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda;asıl dava bakımından elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, yıkım isteğinin ise fahiş zarar doğuracağı, asgari levazım bedelinin de davacı (karşı davalı) tarafından mahkeme veznesine depo edilmediği gerekçesiyle reddine, keza karşı davanın da reddine karar verilmiştir.Dosya kapsamı ve toplanan delillerden,dava konusu taşınmazların davalı (karşı davacı)Belediyeye tahsisine ilişkin işlemlerin ön tahsis aşamasında kaldığı, kesin tahsise dönüşmediği, ön tahsis süresinin de 10.1.2011 tarihinde sona erdiği anlaşılmaktadır. Bu durumda kayden davacıya ait çaplı taşınmazlara haklı ve geçerli bir neden olmaksızın yapılanmak ve taşkın bina inşa etmek suretiyle elattığı sabit olan davalının elatmasının önlenmesine ve TMK.nun 724 ile 725. maddesindeki koşulların davalı (karşı davacı) lehine gerçekleşmediği tespit edilerek temliken tescil isteğinin reddine karar verilmiş olması doğrudur. Davalının temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Ancak, davacı Hazine vekili mevcut yapılardan subjektif yararlanma olanağının bulunmadığını, temellük edemeyeceklerini bildirerek yıkım isteğinde ısrar etmiştir. Bu durumda TMK nun 723. maddesinin uygulamayacağı açıktır.Hal böyle olunca, davacı Hazinenin yıkım isteğinin asgari levazım bedeli alınmaksızın kabulü gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yıkım isteği bakımından davanın reddi doğru değildir.Davacı Hazine vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazı doğrudur. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.