Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14300 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 9509 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : PAZAR(RİZE) 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 10/12/2013NUMARASI : 2010/287-2013/590Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR-Dava; paydaşlar arasında ecrimisil isteğine ilişkindir. Davacılar; ....ve ..parsel sayılı taşınmazlarda mirasbırakanları H.K.sebebiyle hak sahibi olduklarını, davalıların taşınmazların tamamını kullandıklarını, elde edilen gelirden taraflarına pay vermediklerini, miras bırakanları Hayri tarafından davalılar aleyhine 09.12.2005 tarihinde elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası açıldığını, Pazar Asliye Hukuk Mahkemesinin 01.10.2009 gün 2009/328E-438K sayılı ilamıyla elatmanın önlenmesi davasının kabulüne, intifadan men koşulunun gerçekleşmediği gerekçesiyle ecrimisil isteğinin reddine karar verildiğini, kararın temyiz edilmeksizin 03.06.2010 tarihinde kesinleştiğini ileri sürüp, 09.12.2005 tarihinden dava tarihine kadar olan dönem aralığı için 8.800TL ecrimisil isteğinde bulunmuşlardır. Mahkemece, çekişmeli taşınmazların büyük bölümünün çalılık olduğu, geriye kalan kesiminin davalılar tarafından ihya edilerek çay tarımı yapıldığı, taşınmazda boş alanların bulunduğu, davacıların çalılık alanları ihya ederek kullanabilecekleri, ecrimisil isteklerinin iyiniyet kurallarıyla bağdaşmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan tüm delillerden; çekişmeli taşınmazların T. kızı Z.K.(Z. K.), R. A. T. davalı İ. kızı F.. T.. ile dava dışı kişiler adlarına paylı mülkiyet üzere kayıtlı olduğu, davacıların mirasbırakanı H. K.'nun tapu maliklerinden Z. Ka.(Z. K.)'nun mirasçısı olduğu, paydaş R.A. T.'ın ise davalı H. A. kızı F.. T..'ın eşi olduğu, Z.. K..'nun 29.02.1976, H. K.'nun 28.02.2009 tarihinde, R. A. T.'ın ise çocuksuz olarak 05.01.2002 tarihinde öldükleri, ..parsel sayılı 8.220m2 yüzölçümlü çalılık cinsli taşınmazın 2.000m²'lik bölümünün, .. parsel sayılı 740m2 yüzölçümlü çalılık cinsli taşınmazın tamamının, .parsel sayılı 3.100m2 yüzölçümlü çalılık cinsli taşınmazın tamamının, ... parsel sayılı 362m2 yüzölçümlü çalılık cinsli taşınmazın tamamının, ... parsel sayılı 11.620m2 yüzölçümlü tarla cinsli taşınmazın 2.300m²'lik bölümünün davalılar tarafından çaylık olarak kullanıldığı, ..ve ... parsellerde davacıların kullanabilecekleri boş alanların bulunduğu, diğer parsellerin tamamının çalılık olan niteliği değiştirilerek çay bahçesi haline getirildiği, davacıların murisi Hayri tarafından davalılar aleyhine 09.12.2005 tarihinde elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası açıldığı, Pazar Asliye Hukuk Mahkemesinin 01.10.2009 gün 2009/328E-438K sayılı ilamıyla el atmanın önlenmesi davasının kabulüne, ecrimisil isteğinin reddine karar verildiği, temyiz edilmeksizin 03.06.2010 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki, dava konu taşınmazda taraflar paydaştırlar. Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenilmesini ve/veya ecrimisil isteyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.Somut olayda, davacıların 609 ve 1552 parsellerde paylarına karşılık çekişmesiz olarak kullanabilecekleri boş alanlar bulunduğundan ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Anılan parseller yönünden davanın reddedilmiş olması sonucu itibariyle doğru olduğundan davacıların bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde görülmediğinden REDDİNE, Davacıların diğer parsellere yönelik temyiz itirazlarına gelince; Bilindiği, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK'nun 25.02.2004 gün ve 2004/1-120-96 sayılı kararı)TMK'nin 692. maddesinin 1. fıkrasında “ Paylı malın özgülendiği amacın değiştirilmesi, korumanın veya olağan şekilde kullanmanın gerekli kıldığı ölçüyü aşan yapı işlerine girişilmesi veya paylı malın tamamı üzerinde tasarruf işlemlerinin yapılması, oybirliğiyle aksi kararlaştırılmış olmadıkça, bütün paydaşların kabulüne bağlıdır.” düzenlemesine yer verilmiştir.Somut olayda; temyize konu taşınmazların tapu kaydındaki nitelikleri çalılık iken davalılar tarafından çay bahçesi haline getirilmek suretiyle nitelikleri değiştirilerek taşınmazların tamamında hak iddiasında bulunulmuş, davacıların taşınmazları kullanmaları engellenmiştir. Öyleki davacıların mirasbırakanı tarafından davalılar aleyhine açılan elatmanın önlenmesi davası Pazar Asliye Hukuk Mahkemesinin 01.10.2009 gün 2009/328E-438K sayılı ilamıyla kabul edilerek 03.06.2010 tarihinde kesinleşmiştir.Bu durumda davalıların taşınmazların çalılık cinsi üzerinden bilirkişi incelemesiyle belirlenecek ecrimisil tutarından sorumlu olacakları kuşkusuzdur.Diğer taraftan davacıların mirasbırakanı H. K. 28.02.2009 tarihinde öldüğünden taşınmazlardaki payı ırsen intikal yoluyla davacılara geçmiştir. TMK.'nun 599. maddesi uyarınca murisin ölümüyle mirasçıların hak kazanacağı ilkesi gözetilerek , ecrimisilin murisin ölüm tarihinden itibaren hesaplanması gerekeceği de açıktır.O halde davacıların murisinin ölüm tarihinden (28.02.2009) dava tarihine (03.06.2010 ) kadar olan dönem aralığı için 1524, 1528 ve1530 parsel sayılı taşınmazların çalılık cinsi itibariyle davacıların payları oranında bilirkişi incelemesiyle belirlenecek ecrimisile hükmedilmesi gerekirken dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Davacılar vekilinin bu yönlere değinen temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedene hasren (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 16.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.