Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14291 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 10889 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : SİLİVRİ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 07/02/2013NUMARASI : 2010/705.2013/53Yanlar arasında görülen tapu iptali-tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar tüm davalılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davacı ve davalıların verilen kesin süre içeresinde delil sunmadıkları, dosya kapsamına göre taşınmazların temlik tarihindeki gerçek değerleri ile resmi senetteki değerleri arasında fahiş farklılık bulunduğu, miras bırakanın taşınmazlarını çocuklarına satmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, temliklerin muvazaalı yapıldığı, temeldeki işlem muvazaalı olduğundan sonraki devirlerinde hükümsüz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının payı oranında tapu iptal ve tescile karar verilmiştir. Davalılardan N. A. ve H. İ.E.dava dilekçesi ve duruşma gününün taraflarına tebliğ edilmediğini, savunma haklarının kısıtlandığını , kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek temyiz isteğinde bulunmuşlar ise de dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir davetiye temyiz dilekçelerinde belirttikleri adreslerde Tebligat Kanunun 35.maddesine göre tebliğ edildiğinden bu yöndeki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Davacı, miras bırakan Ş.Ç.'ın kayden malik olduğu 714 parsel sayılı taşınmazı 21.06.1995 tarihinde kızı S.'e satış yoluyla temlik ettiği, S.'inde 11.06.2009 tarihinde N.A.'e satış yaptığı, yine miras bırakan Ş.'in kayden malik olduğu 653 parseli 21.06.1995 tarihinde kızı M.'e satış yoluyla temlik ettiği, M.'in de 26.06.1995 tarihinde Ö.Ş.F.Ö.'e , onun da 19.04.2004 tarihinde H.İ. E.'a satış yaptıklarını, yapılan tüm temliklerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı muvazaalı olduğunu ileri sürerek iptal ve tescil isteğiyle dava açtığından bu iddialarını 4721 sayılı Medeni Kanunun 6.maddesi uyarınca ispatlamakla yükümlüdür. Çekişmeli taşınmazların temlik tarihindeki gerçek değerleri ile resmi senette yer alan satış bedelleri arasındaki farklılık muris muvazaasının tek başına kanıtı değildir. Miras bırakanın gerçek irade ve amacı duraksamaya yer bırakmayacak biçimde tanık dahil her türlü delil ile ispatlanmalıdır. Diğer taraftan çekişmeli taşınmazlar mirasçılar tarafından üçüncü kişilere temlik edilmiş olup bu durum tasarruf serbestisi kuralının bir gereği, hak sahibi veya malik olmanında doğal bir sonucudur. Hukukumuzda, diğer çağdaş hukuk sistemlerinde olduğu gibi kişilerin huzur ve güven içerisinde alış verişte bulunmaları satın aldıkları şeylerin ilerde kendilerinden alınabileceği endişelerini taşımamaları, dolayısıyla toplum düzenini sağlamak düşüncesiyle, alan kişinin iyi niyetinin korunması ilkesi kabul edilmiştir. Bu amaçla 4721 s. Türk Medeni Kanununun (TMK) 2.maddesinin genel hükmü yanında menkul mallarda 988 ve 989., tapulu taşınmazların el değiştirmesinde ise 1023. ve 1024. maddeleri ile özel hükümleri getirilmiştir. Dolayısıyla aslolan iyiniyettir. Çekişmeli taşınmazların son kayıt maliklerinin kötüniyetli olduklarının ispatı da davacıya aittir. Somut uyuşmazlıkta davacı mahkemece verilen kesin süre içerisinde delil bildirmediği gibi 08.11.2012 tarihli oturumda tanık dahil delilinin bulunmadığını ifade etmiştir. Bu durumda davacı iddialarını ispatlayamadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken aksi düşünce ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Davalıların, bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile yerel mahkeme kararının (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 22.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.