Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 14285 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 10239 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ: ÜMRANİYE 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 11/10/2011NUMARASI: 2010/355-2011/445Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, davalı şirket yönünden kabulüne, davalı H. ve H. yönünden ise husumetten reddine ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir.Davalı S... Plastik Pencere limited şirketi, taşınmazda kiracı sıfatı ile bulunduğunu, fuzuli şagil olmadığını belirtmiş, diğer davalılar ise davalı şirketin ortakları olduklarını ve taşınmazı şirket adına, şirketin işleri nedeniyle kullandıklarını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece; davalı şirket aleyhinde açılan davanın kabulüne, davalı H.ile H. aleyhinde açılan davanın ise husumetten reddine karar verilmiştir.Toplanan deliller ve tüm dosya içeriğinden; Çekişme konusu taşınmazın tapuda davacı idare adına kayıtlı olduğu, üzerinde cami ve caminin altında dükkanların bulunduğu, dükkanların cami yaptırma ve yaşatma derneği tarafından davalı şirkete kiraya verildiği ve şirket tarafından kullanıldığı anlaşılmaktadır.Cami yaptırma ve yaşatma derneğinin çekişmeli taşınmazda ayni ve şahsi bir hakkı bulunmadığından davalı şirket ile yaptığı kira sözleşmesinin malik olan davacı idareyi bağlamayacağı kuşkusuzdur. Bu durumda davalı şirket hakkındaki davanın kabul edilmesinde, şahıslar hakkındaki davanın red edilmesinde kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalının tüm davacının diğer temyiz itirazlarının yerinde görülmediğinden REDDİNE;Davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Bilindiği üzere ecrimisil kötü niyetli zilyedin malike ödemekle yükümlü olduğu bir bedel olup en fazla beş yıllık süre için verilebilir. Ancak bu zamanaşımı definde bulunulması hali için geçerlidir. Zamanaşımı defi ileri sürülmemişse beş yıldan fazla bir zaman içinde ecrimisil verilebilir.Somut olayda; davalı taraf zamanaşımı definde bulunmuş değildir.Hal böyle olunca; ecrimisil konusunda davalının zamanaşımı savunmasında bulunmadığı gözetilerek bilirkişiden bu doğrultuda rapor alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken noksan soruşturma ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Davacının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.