Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1417 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 15792 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : KANDIRA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 07/06/2010NUMARASI : 2010/211-2010/280Yanlar arasında görülen tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi,Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Dava, önceden açılıp derecattan geçmek suretiyle kesinleşen taşınmazın kadastral mülkiyet ve geometrik durumuna dönülmesine ilişkin kararın idarece infaz edilmemesi sebebiyle sicil kaydında infazın sağlanması bakımından açılan bir dava olup mahkemece kararın idarece infaz edilmemesinin idari yargının görev alanına girmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.Hemen belirtilmelidirki;Anayasanın 138/4. maddesi hükmü uyarınca verilip kesinleşen yargı kararlarının idarece infaz edilmesi zorunludur.Ne varki; somut olayda idare kesinleşen mahkeme kararını infaz etmemiş ve bunun üzerine davacı Türk Medeni Kanununun 716. maddesi hükmüne dayalı olarak eldeki davayı açmıştır.Bilindiği üzere;açılan dava sonucu tesis edilecek kararla taşınmaz mülkiyetinin el değiştireceği nedeniyle davanın sicil kaydının düzeltilmesi olarak kabulü gerekir.Böylesi bir isteğinde 2577 sayılı yasanın 2. maddesi kapsamında bulunduğu kabul edilemez.Hal böyle olunca;öncelikle taraf teşkilinin sağlanması, iddia ve savunma doğrultusunda taraf delilleri toplanıp işin esası bakımından karar verilmesi gerekirken,yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir. Davacının, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile yerel mahkeme kararının (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 06.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.