Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1417 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 11662 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ: SİVAS 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 03/04/2007NUMARASI: 2006/75-2007/86Taraflar arasında görülen davada;Davacı, maliki olduğu 18 parsel sayılı taşınmazdaki 25 nolu bağımsız bölümde davalının muvafakatı ile bedelsiz oturduğunu, muvafakatını geri aldığını, taşınmazı boşaltması için ihtarda bulunduğunu, taşınmazın boşaltılmadığını ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğinde bulunmuştur.Davalı, çekişmeli taşınmazı haricen satın aldığını, bedelini ödediğini bildirip, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava, bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, çekişme konusu 18 parsel sayılı taşınmazdaki 25 nolu bağımsız bölümün kayden davacıya ait olduğu, davalının taşınmazda kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı ancak taşınmazı haricen satın aldığından bahisle tasarruf ettiğini savunmuş ise de haricen satın alma olgusu kanıtlanamadığından mahkemece elatmanın önlenmesine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Bu yöne değinen davalının temyiz itirazları yerinde değildir, reddine. Ancak, davacı taşınmazı 1988 yılında kayden edindiği ve davalıya 26.01.2006 tarihli ihtarname tebliğ ederek taşınmazın tahliyesini istediği, tebligatın 30.01.2006 tarihinde davalıya tebliğ edilmiş olduğu ve keşide edilen ihtarname ile taşınmazın 1 ay sonra tahliye edilmesinin istenildiği anlaşılmaktadır.Davalının 1988 yılından dava tarihine kadar taşınmazı ihtilafsız olarak tasarruf ettiği gözetildiğinde, taşınmazda davacının muvafakatı ile oturduğunun kabulü gerekir. İhtarname keşide edildikten sonraki kullanımın ise haksız işgalci olarak değerlendirilmesi icap eder.Hal böyle olunca, ihtarnamenin tebliğinden sonraki 1 aylık sürenin sonundan itibaren dava tarihine kadar olan süre için belirlenecek ecrimisilin karar altına alınması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile 5 yıllık ecrimisile hükmedilmiş olması doğru değildir. Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 07.02.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.